“Markalaşmanın yolu Avrupa’dan geçiyor”

Bünyesinde FLO, Polaris, Kinetix, Dockers ve Lumberjack başta olmak üzere çok sayıda marka bulunan Ziylan Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ziylan, Perakende Günleri’nde Suat Soysal’ın konuğu oldu. Suat Soysal ile “ŞİKAYET YOK – Gaziantep’ten Milano’ya Uzanan Bir Azim Yolculuğunun Öyküsü” başlıklı bir söyleşi gerçekleştiren Mehmet Ziylan, üretimden perakendeciliğe uzanan yarım asırlık tecrübesiyle Türkiye ayakkabı perakende sektöründe ilklerin öncüsü olan Ziylan Grubu’nun tarihsel gelişiminde en önemli dönüm noktalarını ve gelecek hedeflerini anlattı.

“Kurulduğumuz günden beri ilk önceliğimiz markalaşma oldu”

Ziylan Grubu’nun kurulduğu günden beri en önem verdiği konuların başında markalaşmanın geldiğini vurgulayan Ziylan, “Biz markalaşma çalışmalarına 1985’te başladık. Kimsenin markalaşmayı konuşmadığı o yıllarda ilk markamız olan Halley’i müşterilerimizin beğenisine sunduk. Ardından Polaris, Kinetix ve bugün perakende mağazacılık alanında Türkiye’nin en tanınmış markaları arasında yer alan FLO hayatımıza girdi. Geçtiğimiz yıl satın aldığımız Lumberjack ise Ziylan Grubu’nun markalaşma tarihinde en önemli dönüm noktalarından biridir” diye konuştu.

“Lumberjack ile Avrupa’ya paraşütle indik”

Global marka olmanın yolunun önce Avrupa’da marka olmaktan geçtiğini ifade eden Mehmet Ziylan, “İki yıl önceye kadar FLO ile global marka olacağız diyorduk. Geçen yıl hayatımıza Lumberjack girdi. Lumberjack 42 ülkede operasyonları olan dünyaca tanınmış bir marka. Biz Lumberjack’i satın alarak, Avrupa pazarına paraşütle inmiş olduk. Dolayısıyla Lumberjack ile global marka olma hedefine çok yakınız ama FLO’nun global marka olma iddiası da tam hız sürüyor” dedi.

“Kurumsallaşma şart ama kontrollü olma şartı ile”

Türk şirketlerinin son 10 yıldır en çok konuştuğu konulardan birinin kurumsallaşma olduğunu vurgulayan Ziylan, “Kurumsallaşmanın gerekliliğine biz de yürekten inanıyoruz ama kontrollü olması şartıyla. Şirketlerin kurumsallaşmasında, olgunlaşmasında profesyonellerin büyük rolü var. Ancak yönetimi tamamen profesyonellere bırakmak yerine işin sahipleri ile profesyonellerin şirketi birlikte büyütmesi gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.

“Yatırımlarımızı yüzde 50 özsermaye ile yapıyoruz”

“Biz yatırımı çok seven bir grubuz” şeklinde konuşan Ziylan, ancak yatırım yaparken hiç vazgeçmedikleri tek kriterin yatırımın boyutu ne olursa olsun yüzde 50 özsermaye şartı olduğunu söyledi. Ziylan, “Yatırımın yüzde 50’si oranında özsermaye koyamıyorsak o yatırıma girmeyiz. Bu sayede Türkiye’de bugüne kadar yaşanan onlarca krizi başarıyla atlattık ve hatta bu krizlerden güçlenerek çıktık” dedi.

“Türkiye perakende pazarı büyümeye çok açık”

Türkiye perakende sektörü ile ilgili olarak uluslararası bir araştırma şirketine kapsamlı bir çalışma yaptırdıklarını anlatan Ziylan şunları söyledi: “1975 yılında Almanya’da organize perakendenin payı yüzde 85’miş. Türkiye’de bugün gıda hariç organize perakendenin payı yüzde 40. Ayakkabı perakendeciliğinde ise bu oran çok daha düşük. Dolayısıyla Türkiye perakende pazarında hala çok fırsat ve büyüme imkanları var.”