unnamed-77

Başkentli işadamı ve sanayiciler Sincan OSB’de yerli malı ödülleri için bir araya geldi. Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği’nin düzenlediği programda, Türk Traktör, MAN Türkiye, Hidromek, Yakupoğlu ve Yiğit Akü’ye yerli üretime katkılarından dolayı ödül verildi.

Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği, Türkiye’de Üretilen Malı Kullanıyorum temalı “7.Geleneksel Üyeler Buluşması” organizasyonunu Sincan OSB’de Boss Otel’de gerçekleştirdi. Programda, yerli üretime katkı sağlayan uluslar arası marka bilinirliliği kazanmış Türk Traktör, MAN Türkiye, Hidromek, Yakupoğlu ve Yiğit Akü firmalarına ödül verildi. Firmalar, ihracat rakamları dikkate alınarak belirlendi.

Türkiye’de gündemin çok hızlı değiştiğini ifade eden Aktif Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bayraktar, programda yaptığı konuşmada, Aktif olarak ana gündemlerinin yerli malı ve yerli üretim olduğuna vurgu yaptı. Aktif’in kurulduğundan bu yana yerli üretim ve tüketim konusuna dikkat çektiğini kaydeden Bayraktar, “Türkiye’de Üretilen Malı Kullanıyorum’ kampanyalarını da bu amaçla sürdürdüklerini dile getirdi.

Yerli Malı Haftası nedeniyle kampanyalarını bir kez daha kamuoyu gündemine sunmak istediklerini ve 7’nci Geleneksel Üye Buluşması programlarında yerli malı temasını işlemek istediklerini ifade eden Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“12-18 Aralık tarihleri Yerli Malı Haftası. Türkiye’nin gündemi çok hızlı ilerliyor, çok hızlı değişiyor. Her gün yeni bir olayla uyanıyoruz. Gündeme herhangi bir yorum yapmak niyetinde değilim, ancak işadamları tarafından baktığımızda, bizler yatırım yapan insanlarız, ülkemiz için, üretim için ciddi manada külfetler altına giriyoruz. Bizim için öncelik ülkemizdeki huzur ve güven ortamının, istikrarın devamı. Yarın yapacağımız yatırımlarda önümüzü görebilmemiz ve ona göre planlama yapmamız. Her şeyden de önce motivasyonumuzun üst düzeyde olması önemli. Herkesin, ülkemizi yönetenlerin ve bütün tarafların bu ana düşünce etrafında bir araya gelmeleri gerek. Son 10 yılda bu motivasyonla ciddi merhaleler kaydetmiş bir ülke olarak bundan sonra da aynı güçle biz işadamları olarak koşmak, üretmek ve ihracat yapmak istiyoruz. Buradan bir kez daha sesimizi duyurmak istiyoruz. Bizim gündemimiz üretim, ihracat ve Türkiye’nin gelişmiş bir dünya ülkesi olmasıdır.”

Hedeflerinin yerli malı, inovasyon, Ar-Ge, ihracat, güçlü markalar ve güçlü Türkiye olduğuna işaret eden Bayraktar, Aktif’in bu anlamda üye firmaları için yaptığı çalışmalardan şöyle söz etti:

“Biz her şeyden önce işadamları derneğiyiz. Birinci görevimiz bize üye olan iş adamlarının ticari gelişimlerine katkıda bulunmak. Onların ürettiği mal ve hizmetlerin katma değerini arttırmak. Faaliyetlerimizi hep bu yönde gerçekleştiriyoruz. Bağlı olduğumuz TUSKON bizlere çok ciddi bir network sağlıyor. Türkiye’nin hemen hemen her ilinde TUSKON çatısı altında derneklerimiz var. Yine yurtdışında 6 başkentte TUSKON’a bağlı temsilciliklerimiz söz konusu. Bunların dışında Türk girişimcilerinin dünyanın yaklaşık 140 ülkesinde girişimleriyle doğal bağlantılar oluşturmuş durumda. Aktif olarak 225 yakın üyemize dünya networkünü kullandırmaya çalışıyoruz. TUSKON’dan günlük olarak bize aktarılan mal ve hizmetlere ait talepleri interaktif yöntemlerle üyelerimize yönlendiriyoruz.

Ayrıca, Aktif olarak dernek merkezimizde düzenlediğimiz programlarla firmalarımızı devlet destekleri konusunda bilgilendiriyoruz.”

CARİ AÇIĞA ÇÖZÜM

Yerli Malı Haftası’nın nostalji gibi görünse de milli üretim, kendine yetebilme anlamında ciddi önem taşıdığını belirten Bayraktar, ifadelerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de Üretilen Malı Kullanıyorum deyince bugün de farklı bir şey yapmadığımızı görüyorum. Yerli tüketimi Türkiye’nin cari açığına bir çözüm yolu olarak görüyoruz. Bununla birlikte işsizlik sorununa çözüm olarak görüyoruz. Yerli malı kullanımını, Türkiye’nin firmaların Ar-Ge ve inovasyona para ayırmak için bir özkaynak birikimi, Türk insanının özgüveninin, motivasyonunun artmasında bir yol olacağını düşünüyoruz. Toplumun bütün katmanlarının bunun üzerine dertlenmesi gerekiyor. Ülke olarak güçlü olmanın yolunun bu olduğu kanaatindeyiz. Türkiye’de hala kamu alımları çok ciddi bir pay oluşturuyor. Son yıllarda Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalelerini yapıyoruz. Böyle bir dönemi fırsat olarak kullanabiliriz. Bu ihalelerde hizmetlerin bir kısmı yurt dışından geliyor. Yurt dışından gelen insanlara şunu diyebilmeliyiz; ‘Senden bunu alacağım ama bunun yüzde 51’i yerli olacak.’ O zaman işin büyük bir kısmını çözmüş oluruz. Offset uygulamalarında da kendi koşullarımızı koymalıyız. Kamu alımlarında en büyük tedarikçi olan Devle Malzeme Ofisi (DMO) bizim için çok önemli bir kuruluş. Türkiye’de yerel yönetimlerin büyük bir kısmı ve kamu kurumlarının neredeyse tamamı, ihtiyacı olan ürünleri ihalesiz olarak DMO’nun kataloğundan alıyor. DMO’nun kataloğuna yerli firmalarımızın ürünlerinin girmesi çok önem taşıyor. Yine Eximbank çok önemli. Yurt dışında gerek müteahhitlik hizmetlerinde gerek mal ve hizmet alımında Eximbank’ın kaynaklarını kullanmak zorundayız. Devletimizin de bu anlamda bir sinerji oluşturması gerek.”

Teknoloji transfer merkezleri aracılığıyla blok halinde teknoloji transferi yapmanın da Türkiye için iyi bir fırsat olduğuna değinen Bayraktar, “Genç, eğitimli ve girişimci bir nüfusumuz var. Bunlar bizim avantajlı yönlerimiz. Türkiye’nin geleceğine inanıyoruz. Avrupa’da Almanya ve Türkiye’nin kalacağımıza inanıyoruz. Yeter ki içerde birlik ve beraberlik bozulmasın. Bunlar bir araya gelirse ülkemizin önü açık diye düşünüyorum” dedi.

Bayraktar, programda ödül alan firmalara yönelik ise, “Sanayide yapmış oldukları başarılar, ülke ekonomisine katkıları, ihracatta göstermiş oldukları başarı ve dolayısıyla ithalatın önünü kesmek suretiyle firmalarımıza ödüller vereceğiz. Bu yatırımları yaptıkları için teşekkür ediyorum. Bu firmalar inşallah global markalar olacak” değerlendirmesinde bulundu.

TUSKON Başkan Yardımcısı ve ANFED Başkanı Rahmi Bıyık ise gecede yaptığı konuşmada, Aktif’in yerli malını kullanmaya yönelik çalışmalarından söz ederek, “Ülkemiz gelişiyor, dünya gelişiyor. İş adamlarımızın buna ayak uydurması lazım. Derneklerimiz bunun için çalışmalar yapıyorlar. Türkiye’nin en önemli konusu 2023 yılı ve 500 milyar dolarlık ihracat. İşadamlarımız bu konuda üzerine düşeni yapmaya çalışıyor. Yerli malı ile bunu yapmaya çalışan firmalarımız çok önemli. Birlikte iş yapma ve markalaşmayı sağlamalıyız. Bu yapılmazsa yabancı firmaların taşeronu oluruz. Dünya şirketlerinin yanında ezilmemek için birlikte iş yapmayı geliştirmeliyiz ve kurumsallaşmalıyız. Yabancı firmalar bilançolarımızın sağlam olmasına bakıyor. Yaptığımız işlerde marka olmaya çalışmalıyız. Türk insanında bunu görüyoruz. Birinci derecede kendi bilgimizi öne çıkararak üretimler yapmalıyız” diye konuştu.

ASO 1. OSB Bakanı Ahmet Kaya da konuşmasında,  içinde bulundukları OSB’nin 10 milyon m2’de,  330 sanayi parseli olan örnek bir OSB olduğunu, bölgede 40 bin personel çalıştığını ve yıllık 6 milyar doları aşkın ekonomik katkı sağladığı bilgisini verdi. Bölgede sanayici olmanın bir ayrıcalık olduğunu vurgulayan Kaya, “Yeni müteşebbisleri bölgemize bekliyoruz” dedi.

Aktif ödül programında, OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın, İvedik OSB Başkanı Hasan Gültekin ve ANFED’e bağlı dernek yöneticileri ile çok sayıda iş adamı ve sanayici katıldı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın