Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin

Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye’de kooperatifçiliğin hala yeterince gelişemediğini belirterek “Kooperatifler sürdürülebilir bir tarımsal büyümenin yanı sıra verim artışı için zorunlu olan dönüşüm ve yeniden yapılanmanın da anahtarıdır” dedi.

Tarım sektöründe çok ciddi sorunlar olduğunu belirten Çetin şöyle devam etti:

“Nüfus artış hızının gerisinde kalan üretim artışı, fakirleşen ve kente göç eden çiftçiler, üretim planlamasının yapılamaması, artan dışa bağımlılık sektördeki sorunların başında geliyor. Sorunların en önemli kaynağı tarım politikalarında istikrarsızlık ve etkin bir kooperatifçilik sisteminin geliştirilememesidir. Dünya geneline bakıldığında gelişmiş tarım yapısına sahip ülkelerin aynı zamanda gelişmiş bir örgütlenme ve kooperatif yapısına sahip oldukları görülüyor.”

AB tarımında ‘kooperatif mührü’

Bugün AB tarımının ortalama yüzde 70inin kooperatiflerce yapıldığını,  AB tarım politikalarını ve stratejilerini yine bu kooperatiflerle yönlendirdiğini belirten Çetin‘’Dünyada tarımda üstünlük savaşları yaşanırken, Türkiye örgütlü kooperatifleriyle mevzii tutmalıdır. Oysa ‘Tarım satış kooperatifleri birlikleri misyonunu tamamladı’ diyenler de var, küreselleşmenin hız kazandığı günümüzde ekonomik anlamda etkinliği az, gelir seviyesi düşük bireylerin ekonomik faaliyetlerde daha etkin olmasını, gelirin tabana yayılmasını sağlamak ancak kooperatifçilik sayesinde mümkündür’’ diye konuştu.

Tarımın ülkelerin gücünü artırmadaki en etkili alanlardan biri olduğunu, ideolojik ve stratejik bir alan haline gelen tarımda güçlenmenin yolunun da kooperatifçilikten geçtiğini açıklayan Çetin, “Amerika ve Almanyada her 4 kişiden 1i, Japonyada ise çiftçilerin yüzde 91i kooperatif üyesi ve tarımsal üretimin 90 milyar dolarlık kısmını kontrol ediyorlar” diye konuştu.

Dünyanın en büyük 300 kooperatifinin 1,6 trilyon dolar gelir sağladığını ve kooperatiflerin istihdamın da önemli bir yapı taşı haline geldiğini anlatan Çetin, Kooperatifler dünya genelinde 100 milyon kişinin ekmek kapısı. Yoksullukla mücadelede önemli bir güç haline gelen kooperatifler krizlerden korunmanın da çözümüdür” dedi.

Dünya Bankası’nın tahminlerinde 2030 yılında dünya nüfusunun iki milyar kişi artacağının ve gıda talebinin de iki katına çıkacağının öngörüldüğünü vurgulayan Çetin, bu talebin ancak gelişmiş tarım sektörüyle karşılanabileceğini, bunun önkoşulunun ise etkin şekilde örgütlenmiş çiftçiler olduğunu söyledi. Dünyada yaşayan herkesi doğrudan ilgilendiren başlıca sorunun gıda temini olduğunu, bunun da ana kaynağının tarım olduğunu ifade eden Çetin, bu nedenle tarımın örgütlenmesi yoluyla sağlanacak verim ve üretim artışının da herkesin lehine sonuçlar doğuracağına dikkat çekti. Tarımda arz cephesinin etkili olduğuna” dikkat çeken Çetin, bu nedenle de tarım ürünlerinde arz koşullarının çiftçi aleyhine piyasa sonuçları yaratmaması için de mutlak surette kooperatifçiliğe ihtiyaç duyulacağını ifade etti.

Kooperatiflerin devletten beklentileri

“Gelecek yılın Türkiye’de kooperatifçilik açısından dönüşüm ve yeniden yapılanma yılı olmasını beklemekteyiz” diyen Çetin kooperatifçilik konusunda devletten beklenen önlemleri şöyle sıraladı:

·         Kooperatifçilik mevzuatı sadeleştirilmeli, tarımsal kooperatifler için ayrı-müstakil bir mevzuat hazırlanmalıdır.

·         Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, kooperatif ve birliklere çeşitli yollarla (ucuz kredi, depolama yardımı, örgütlenme desteği) destek sağlanmalıdır.

·         Tarımda örgütlenme teşvik edilmelidir. Bunun için kooperatiflere ortak olan çiftçilere daha fazla destek verilmelidir.

·         Kampanya dönemlerinde gerekli olduğu durumlarda kooperatif ve birliklere geçici finansman desteği sağlanmalıdır.

·         Kooperatif ve birlikler sistemli ve kayıtlı çalışmaktadır. Bu nedenle karşılarındaki özel sektör tarafından haksız rekabete maruz kalmaktadırlar. Bu nedenle tarımda üretim, ürünler, işleme tesisleri ve pazarlama ağı kayıt altına alınmalıdır. Böylece haksız rekabet ortadan kalkacaktır.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın