İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İnsanlar toprağı zenginleştiriyor

RÜŞTÜ BOZKURT >> İsrail Devlet Başkanı Şimon Perez’in İngiltere’de Chatam House’da yaptığı konuşmayı, sorulara verdiği yanıtları özenle okudum. Perez diyordu ki:

“…insanları asıl zenginleştirenin toprak olmadığını düşünüyorum. Tam tersi; insanlar, toprağı zenginleştiriyorlar. İsrailli çiftçilerin randımanı 10 kat daha fazla; bu da demek oluyor ki topraklarımızı 10 kat genişletmişiz. Geçtiğimiz hafta 100 yıllık küçük bir çiftlikteydim. İsrail salatalık ihtiyacının yüzde 60’ını bu çiftlik karşılıyor. Yüzyıl önce bir tonun üçte biri kadar bir üretim kapasiteleri vardı; 70 yıl önce bir tona; 50 yıl önce 3 tona ulaştı kapasiteleri. Bugün aynı arazide 30 ton salatalık üretiliyor. Bu da arazilerini 100 katı genişlettikleri anlamına gelir. Günümüzde tarım, ‘ileri teknoloji’ haline geldi.”

Turquie Diplomatique’in 28’inci sayısından aktarılan konuşmada eksikli bir anlatım var. Rakamlar, dönüm başına verim olarak verilmeliydi:

Yıl Yıl önce Birim alana verim

(1000m2/kg) Katsayı

1911 100 300 1.0

1941 70 1.000 3.3

1961 50 3.000 10.0

2011 Bugün 30.000 100.0

Ülkemizde de açık arazide geleneksel fide ile dönüm başına en fazla 4 ton domates alınabiliyordu. Aşılı fide yaygınlaştığında dönüm başına verim 16 tona kadar yükseldi… Modern seralarda ise dönüm başına 40 tona yakın ürün alınabiliyor. Modern seraları neden gerektiği gibi yaygınlaştıramadığımızı iyice sorgulamak gerekiyor.

Modern seralarda toprak kullanılmıyor; onun yerine kokapit, perlit ya da kaya yünü kullanılıyor. Yetiştirilecek sebzelere sadece onları geliştiren maddeler veriliyor; bitkinin gelişmesini engelleyen etkenler izole edildiği için yüksek verim elde ediliyor.

Notları niçin düştüm?

Bu yazıdaki notları niçin düştüm?

Değinmek istediğim husus şu… Bilerek ya da bilmeyerek güncelliğe kendimizi kaptırıyoruz… Günlük yaşam içinde birbirimizle olan ilişkilerimiz zenginlik artıcı özelliklerini yitiriyor… Yaygın medyayı da erişebildiğim kadarıyla yerel medyayı da izlemeye çalışıyorum. Başlangıçta politikanın “proje-odaklı söyleme” kaymasına sevinmiştim. En azından söylemin yayılması ile zihinlerde sığ konular yerine, gelişmeyi besleyecek ve derinlik katan konuların öne çıkacağını düşünmüştüm… Seçimlere az bir zaman kaldı… Ülke genelinde de, yerel ölçeklerde de proje-odaklı derinlik tartışmaları çok yavan kaldı…

Hemen yanı başımızdaki İsrail’de ve başka ülkelerde teknolojinin tarımda yarattığı yüksek verimliliği izlemeden doğru bir tarım politikası geliştirilebilir mi?

Hiç sanmıyorum.

“Gül düşünmeden gül bahçesine sahip olunmaz” der halkın birikimi… Toprakları zenginleştirmeyi seçim gündemi yapamazsak, korkarım ki binlerce yılın alışkanlığının uyuşturuculuğunu da kıramayacağız…


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

İlk yorum yapan siz olun

    Bir yanıt yazın