Ekonomi büyüme rayına girdi ama dalgalanmalar sürüyor. Peki yeni riskler neler? Erken seçim olur mu? Siyasi istikrar bozulabilir mi? Parlak gelecek vaat eden sektörler hangileri? Parayı nereye yatırmalı? Başekonomistler yanıtlıyor…
Türkiye yaz ortasında yağmurlu günler yaşıyor. Aşırı sıcaklar yerini zaman zaman kara bulutlara bırakıyor. Aslına bakarsanız ekonomide de durum çok farklı değil. İlk çeyrek büyüme rakamı, sanayi üretimi ve kapasite kullanımı moral veriyor. Enflasyonun düşüş trendine girmesi ve bu sayede de faiz artışının 2011?e ertelenmesi tünelin ucundaki ışığı güçlendiriyor. Merkez Bankası da açıklamalarıyla tünelden çıkıldığını teyit ediyor. Ancak havanın bulutlu olduğunu da ekliyor.
Nitekim ABD ve Avrupa?dan gelen kötü haberler, piyasaları dalgalandırıyor, zaman zaman sert düşüşlere sebep oluyor. Keza küresel ekonomiden kaynaklanan riskler ortadan kalkmış değil. AB ülkelerinin içinde bulunduğu mali krizin daha ne kadar genişleyeceği merak konusu. Almanya ve Fransa gibi ülkelerin bankaları büyük zararlar yazarsa ikinci bir dip yaşanmasından endişe ediliyor.
Türkiye için dışardan kaynaklanan risklerin yanı sıra içerde de potansiyel riskler bulunuyor. Bunlar arasında, 2011 yılında yapılacak genel seçimler öncesinde kamu harcamalarının artma ihtimali başta geliyor. Şimdi merak edilen, bundan sonra yeni bir dip ihtimali olup olmadığı. Başka bir deyişle, küresel ekonomi Avrupa?dan kaynaklı yeni bir krizle yeniden altüst olabilir mi? Ve tabii ki Türkiye bu durumdan nasıl etkilenecek?
Küresel ekonominin geleceğiyle ilgili senaryolar muhtelif. Türkiye ekonomisine ilişkin beklentiler de farklılık gösteriyor. Ekonomiyi bekleyen belirsizlikler varlığını koruyor. Bundan sonra ne olacağı, nasıl bir seyir izleneceği merak konusu. Kafalarda çok sayıda soru var. Örneğin yeni bir kriz çıkar mı, seçim sonrası siyasi istikrar sağlanabilir mi, işsizlik geriler mi, faizler ne zaman artar?..
Tabii en önemlisi, yatırımcının kafasındaki ?Bu şartlarda parayı nereye yatırmalıyım? sorusu. Gelecek vaat eden, yatırım potansiyeli barındıran yıldız sektörler, kendi işini kurmak isteyenlerin ilgisini çekiyor.
Erkan Kızılocak, Para Dergisi
İş Bankası Başekonomisti İzlem Erdem: ?Mali kural, disiplini sağlar?
Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü mezunu İzlem Erdem, 1990 yılında iktisat uzmanı olarak girdiği İş Bankası?nda 2008?den beri Başekonomist olarak görev yapıyor.
Ekonomide yeni bir dip ihtimali var mı?
Gelişmiş ülkelerin kamu maliyesindeki bozulma piyasalardaki risk algısını artırıyor. Önümüzdeki dönemde, euro bölgesinin büyük ekonomilerinde yaşanabilecek sorunlar toparlanma sürecini olumsuz etkileyecek.
Seçim ekonomisi riski var mı?
Seçim dönemlerinde hükümetler genel olarak gelir artırıcı önlem almakta isteksiz davranır. Bu dönemlerde bütçe harcamaları artar. Bu risk genel seçimlerin yapılacağı 2011 yılı için de geçerli. Ancak TBMM?de onaylanmasının ardından 2011 yılından itibaren uygulamaya girecek olan mali kural çerçevesinde kamu maliyesinde disiplinin tesis edilmesi, bütçe üzerindeki olumsuz etkileri sınırlandırabilir.
Uzun vadede koalisyon ihtimali görüyor musunuz?
Seçimler tüm ülkeler için bir siyasi risk anlamına gelir. Ancak önemli olan, uygulanan ekonomi politikasının tutarlı bir şekilde devam ettirilmesi. Tek parti iktidarı reformların uygulanması konusunda önemli bir kolaylık sağlar. Ancak olası bir koalisyon iktidarında da ekonomi politikalarından önemli bir sapma beklemiyorum.
İşsizlikteki düşüş devam edecek mi?
İşsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre gerilemekle birlikte halen kriz öncesi seviyelerin oldukça üzerinde seyrediyor. Ekonomideki toparlanmanın ivme kazanmasını engelleyen bir unsur olmaya devam ediyor.
Bankaların karlılığı önümüzdeki dönemde de sürecek mi?
2010?un ikinci yarısından itibaren baz yılının da etkisiyle ekonomideki toparlanmanın bir miktar ivme kaybetmesi bekleniyor. Bu çerçevede, bankaların kârlılığı üzerinde ekonomik toparlanmanın seyri ve Merkez Bankası?nın uyguladığı politikalar etkili olacak.
MB?nin yönetim tarzını nasıl görüyorsunuz? Faiz politikası doğru mu?
Merkez Bankası kriz döneminde oldukça başarılı bir yönetim tarzı sergiledi. Bu dönemde, enflasyon tehlikesinin de azalmasıyla birlikte ekonomik aktiviteyi desteklemek amacıyla gelişmekte olan ülkeler arasında en hızlı faiz indirimine giden merkez bankalarından biri oldu. Önümüzdeki dönemde MB, enflasyon ve büyümeye paralel yılın son çeyreğinden itibaren politika faizini tedrici olarak artırmaya başlayabilecek.
Kısa, orta ve uzun vadede parayı nereye yatırmalı?
TL enstrümanlar daha fazla tercih edilmeli. Keza TL istikrarlı seyrediyor. Faizlerde düşüş beklentisi hazine bonosuna talebi artırırken gelecekte faiz oranlarında yükseliş beklentisi iskontolu hazine bonosunda satışa neden oluyor. Faiz artırımı beklenen dönemlerde değişken faizli tahviller, örneğin TÜFE?ye endeksli tahviller, yatırım tercihlerinde ön plana çıkıyor.
Avrupa Birliği ile yol haritası konusunda ne düşünüyorsunuz?
Avrupa Birliği üyeliği Türkiye açısından önemli bir çıpa olmaya devam ediyor.
Yıldızı parlayan sektörler hangileri?
2010 yılında gıda, enerji, telekomünikasyon, perakende ticaret ve turizm sektörlerinin öne çıkması bekleniyor. Krizden en olumsuz etkilenen sektör olmasına rağmen havacılık da büyümesi sürdürüyor.
Garanti Bankası Başekonomisti Pelin Yenigün: ?Mali kural riski azaltıyor?
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu Pelin Yenigün, İngiltere?de kalkınma ekonomisi alanında yüksek lisans yaptı. TSKB ve Global Menkul Değerler?de ekonomist olarak çalışan Yenigün, 2006?dan beri Garanti Bankası?nda Başekonomist olarak görev yapıyor.
Ekonomide yeni bir dip ihtimali var mı?
Türkiye ekonomisinin orta vadeli büyüme platosu dış talebin durumuna göre belirginleşecek ve bu yıl yüzde 4-6 arasında stabilize olacak.
Seçim ekonomisi riski ve koalisyon ihtimali var mı?
En büyük risk, maliye politikalarında genişleyici politikaların uygulanması. Mali kuralın düzgün bir şekilde uygulanması, ekonomiyle ilgili risklerin daha da azalmasını sağlayacak. Bu durum seçimle ya da seçim sonrası hükümet senaryolarıyla ilgili riskleri de sınırlayacak.
İşsizlikteki düşüş devam edecek mi?
Türkiye bu yıl yüksek büyüse bile, gelecek yıllarda aynı hızda büyümediği takdirde işsizlik oranı yüzde 12?nin altına düşmeyebilir. İşsizliği düşürmek için orta vadeli büyüme hedefi yüzde 6 civarında olmalı.
MB?nin yönetim tarzını nasıl görüyorsunuz? Faiz politikası doğru mu?
Merkez Bankası, G20 ülkelerinin Kasım 2008?de aldığı kararları en iyi okuyup, uygulamaya geçiren banka oldu. G20 o tarihte bütün ülkelerin koordineli olarak genişleyici maliye ve para politikası uygulaması gerekliliğinden bahsetmişti. MB?nin yaptığı yüksek faiz indirimleri, riskleri minimize etti. Ancak ikinci yarıda enflasyonla ilgili riskler artarsa faiz artırım sürecine girebilmeli.
Avrupa Birliği ile yol haritası konusunda ne düşünüyorsunuz?
Avrupa Birliği ile yol haritasında önemli nokta, AB?nin kendi içindeki yol haritası olacak. AB?nin ve özellikle euro?nun geleceği ile ilgili riskler devam ediyor. Bu süreçte genişlemeyle ilgili konuların gündeme gelmesi kolay değil.
Akbank Başekonomisti Fatma Melek: ?Anapara korumalı fon alın?
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Mezunu Fatma Melek, aynı alanda İngiltere?de yüksek lisans, İstanbul Üniversitesi?nde doktora derecesi yaptı. Halen Akbank?ta Başekonomist olarak görev yapıyor.
Ekonomide yeni dip ihtimali var mı?
Önümüzdeki döneme ilişkin zorluklarda Avrupa borç krizi öne çıkıyor. Yeni regülasyonlar kredi büyümesini sınırlayacak. Bu da büyüme açısından negatif faktör. Türkiye ise Avrupa?daki gelişmiş ve bazı gelişmekte olan ülkelere göre daha hızlı bir şekilde toparlanıyor. Ancak AB?deki sorunların sürmesi, global büyümeyi ve dolayısıyla Türkiye?yi de olumsuz etkileyebilir.
Seçim ekonomisi riski var mı?
İlk beş aylık bütçe gerçekleşmeleri olumlu seyrediyor. Ayrıca yasalaşacak olan mali kuralın 2011 yılından itibaren uygulanacak olması bütçe disiplininin devamını sağlayacak. Dolayısıyla geçmiş dönemlerde olduğu gibi geniş kapsamlı bir seçim ekonomisi bu durumda olası gözükmüyor.
Uzun vadede koalisyon ihtimali görüyor musunuz?
Genel seçimlerin daha erken olma ihtimali var. Bu nedenle koalisyon da ihtimal dahilinde.
İşsizlikteki düşüş devam edecek mi?
Ekonomideki toparlanmayla birlikte işsizlik oranlarında düşüşler görülüyor. Ancak buradaki iyileşmenin kademeli olmasını bekliyoruz. İç talepte toparlanma görülmesine rağmen, dış talebe ilişkin belirsizlikler ve zayıf görünüm sanayi sektörünü ve dolayısıyla istihdam artışını sınırlayabilir.
Bankaların karlılığı önümüzdeki dönemde de sürecek mi?
2010 yılında toparlanmaya paralel olarak kredilerde yüzde 12 artış bekliyoruz. Ayrıca kredilerde takibe düşme oranları da geriliyor. Aktif kalitesindeki iyileşme karlılığı desteklemeye devam edecek. Dolayısıyla kredi hacimlerinin büyümesi ile marjlardaki daralmanın birbirini dengelemesi muhtemel.
MB?nin yönetim tarzını nasıl görüyorsunuz? Faiz politikası doğru mu?
Merkez Bankası?nın bu süreçteki yönetim tarzını başarılı buluyoruz. Faiz indirimlerine en erken başlayan ve en fazla faiz indiren banka oldu. Bunun yanı sıra kriz döneminde döviz ve TL likiditesi sıkışıklığını gideren ek önlemler de aldı. Yaşanan krizin derinliği merkez bankasının bu öngörülerini teyit ederken, Merkez Bankası kararlarının piyasa beklentileri üzerindeki etkinliği de arttı.
Kısa, orta ve uzun vadede parayı nereye yatırmalı?
Kısa vadede risk almak istemeyen yatırımcılar için çift haneli seviyelerde bulunan TL mevduat faizi önemli bir seçenek. Çeşitli yatırım enstrümanlarına dayalı çıkarılan anapara korumalı fon alternatifleri takip edilmeli. Borsada sert düşüşler, A tipi hisse senedi fonlarında alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.
AB ile yol haritası konusunda ne düşünüyorsunuz?
Haritadaki yol uzama meyilinde. Kısa vadede olumlu bir gelişme beklenmiyor. Ama zaten AB üyeliği uzun bir maraton.
Yıldızı parlayan sektörler hangileri?
Üretim trendi, ihracat performansı ve doğrudan yabancı yatırımlarını göz önüne alarak yaptığımız analizlerde öne çıkacak sektörler toptan ve perakende ticaret, metal, enerji, kimya ve inşaat. Onları gıda, sağlık ve otomotiv izliyor.
ING Bank Türkiye Başekonomisti Şengül Dağdeviren: ?Seçim harcaması var ama risk yok?
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu Şengül Dağdeviren, Boston College?da yine aynı alanda doktora çalışması yaptı. İş hayatına Oyakbank?ta ekonomist olarak başladı. Halen ING Bank?ta Türkiye Başekonomisti olarak görev yapıyor.
Ekonomide yeni bir dip ihtimali var mı?
Bugünkü verilere göre, dünya ekonomisinde yeni bir dip olasılığı oldukça düşük. Türkiye ekonomisi, dünya ekonomisinde yeni olumsuz bir dalga yaşanmaması halinde büyüme eğilimini koruyabilir.
Seçim ekonomisi riski var mı?
Her seçim öncesinde kamu harcamalarında bir miktar artış olması kaçınılmaz, zaten bunun işaretlerini de alıyoruz. Ancak içinde bulunduğumuz global konjonktür ve hızlı büyümenin vergi gelirlerinde beklenenden daha hızlı bir düzelmeyi desteklediği bir dönemde Türkiye?de bunun belirgin bir risk yaratması olasılığı düşük.
Uzun vadede koalisyon ihtimali görüyor musunuz?
Bugünkü koşullar itibarıyla böyle bir olasılığı göz ardı edemeyiz.
İşsizlikteki düşüş devam edecek mi?
İşsizlikte düşüşün kademeli olarak devam etmesini bekliyoruz. Ancak kriz öncesi seviyelere geri dönmemiz uzun zaman alacak.
Bankaların karlılığı önümüzdeki dönemde de sürecek mi?
Önümüzdeki dönemde hızlı olmasa da faizlerin arttığı bir dönem yaşayacağız. Artan rekabetle birlikte getiri oranlarının daralması, karlılığı sınırlandıran bir unsur olacak gibi görünüyor.
MB?nin kriz sürecindeki yönetim tarzını nasıl görüyorsunuz? Faiz politikası doğru mu?
Merkez Bankası, kriz sürecinde yerinde politikalar uyguladı. Bundan sonra ise hem beklenti yönetiminin hem de enflasyonla mücadelenin biraz daha zorlaşacağı bir dönem yaşayabiliriz. Bu yıl ekonomide yüzde 7.1 büyüme bekliyoruz. Böyle güçlü bir büyümenin ardından enflasyonun kısa vadede yüzde 5?lere yaklaşması zor. Şimdi soru, Türkiye?nin büyümeye öncelik mi vereceği, yoksa FED ve ECB (Avrupa Merkez Bankası) para politikasına uyumlu mu davranacağı?
Kısa, orta ve uzun vadede parayı nereye yatırmalı?
Piyasalarda oynaklık uzun süre devam edecek. Bu yüzden sık sık pozisyon değiştirmek gerekli olabilir. Bankacılık sistemindeki büyüme iştahıyla birlikte artan kaynak ihtiyacı, mevduat faizlerini cazip kılmaya devam edebilir.
Avrupa Birliği ile yol haritası konusunda ne düşünüyorsunuz?
Kıbrıs konusundaki darboğazın aşılabileceğine dair ümitler var. Ancak bu tür veya daha güçlü bir irade gösterimi olmadan, müzakere süreci devam etse de kısır döngü sürecinden çıkılamayacağı görülüyor. Ayrıca uyumun ekonomiye belli bir maliyeti var. Bunun üstlenilmesi için Avrupa?dan daha cesaretlendirici açıklamaların gelmesi şart.
Raporlarınızda gelecek gördüğünüz, yıldızı parlayan sektörler hangileri?
Detaylı sektör değerlendirmelerimiz yok. Ancak makro açıdan baktığımızda enerji, tarım ve diğer altyapı sektörlerinin önümüzdeki 10 yılda en azından Türkiye için temel eksen olmaya aday olduğunu söyleyebiliriz.
TEB Başekonomisti Selim Çakır: ?Türkiye ekonomisi yüzde 7 büyür?
Selim Çakır, 1999-2003 yılları arasında IMF İcra Direktörleri Kurulu?nda Türkiye?yi temsil etti. IMF?de kıdemli ekonomist olarak da çalışan Çakır, 2008?den bu yana TEB Başekonomisti olarak görev yapıyor.
Ekonomide yeni dip ihtimali var mı?
Baz senaryomuzda ikinci bir dip olmayacağı varsayımıyla çalışıyoruz. Eğer stres testleri ?Avrupa finansal sisteminde sorun yok? mesajı verirse bir kredibilite sorunu olmaz. Bu olmadığı ve finansal sisteme güven sarsıldığı takdirde ikinci bir dip olabilir. Türkiye?de ise ikinci dip olmadığı takdirde yüzde 7 büyüme sağlanabilir.
Seçim ekonomisi riski var mı?
Seçim ekonomisi ihtimali her seçim döneminde olduğu gibi var. Önemli olan burada ölçünün kaçıp kaçmayacağı. Mecliste görüşülmekte olan mali kural yasası da bir şekilde seçime yönelik harcamaları sınırlayıcı etki gösterecek.
Uzun vadede koalisyon ihtimali görüyor musunuz?
Koalisyon ya da tek parti, ben seçim sonrası oluşacak yeni hükümetin de öngörülmedik politikalar uygulayacağını zannetmiyorum. Zira Türkiye ekonomik maceralara girmenin bedelini geçmişte pahalıya ödedi.
İşsizlikteki düşüş devam edecek mi?
İşsizlikteki düşüş devam etse de kriz öncesi seviyelere inmesi zor. İşsizliğin yüzde 11-12 seviyelerinde yeni bir platoya oturacağını düşünüyorum.
Bankaların karlılığı önümüzdeki dönem de sürecek mi?
Bankaların mevduat maliyeti rekabet nedeniyle artıyor. Bu dönemde bankalar daha az marjlara razı olarak kredi hacmini büyütmeyi tercih ediyor. Kredi hızındaki artış oranı bunu gösteriyor. Bu, uzun dönemde karları etkileyecek.
MB?nin yönetim tarzını nasıl buluyorsunuz? Faiz politikası doğru mu?
Merkez Bankası, global kriz sürecinde gelişmeleri doğru okuduğunu, faiz oranlarını hızla aşağıya çekerek gösterdi ve kriz dönemini başarıyla yönetti. Şimdi sorun toparlanma sürecinde aynı kredibiliteyi sağlayıp sağlayamayacağı.
Kısa, orta ve uzun vadede parayı nereye yatırmalı?
Vade ve likidite kısıtları olmayan yatırımcılara, enflasyona endeksli devlet tahvillerine yatırım yapmalarını öneriyorum. Sabit getirili tahvillerin fiyatı, Hazine?nin itfa profili yoğunlaştıkça, yani ağustos ayından itibaren yükselmeye başlayabilir. Yatırım için biraz daha beklemek yerinde olabilir. Portfoyün bir kısmını hisse senedi piyasasında tutmak doğru olabilir.
AB ile yol haritası konusunda ne düşünüyorsunuz?
Avrupa Birliği ile yol haritasında iki taraftan da kaynaklanan bir yavaşlama olduğu açık. Avrupa’da önemli ülkelerde önümüzdeki yıl seçim var. Hükümet değişiklikleri olursa üyelik takvimi yeniden ivme kazanabilir.
Yıldızı parlayan sektörler hangileri?
Enflasyon oranını kalıcı olarak düşürmeyi başarabilirsek, dış dünyadaki durgunluğa rağmen uzun vadede inşaat sektörü ekonominin sürükleyici motoru olabilir.
VakıfBank Başekonomisti Serkan Özcan: ?İşsizlik kamu alımlarıyla düşecek?
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İktisat Bölümü mezunu Serkan Özcan, ABD?de finans alanında mastır yaptı. Halen Ankara Üniversitesi?nde uluslararası finans alanında doktora çalışmasına devam ediyor. İş hayatına Merkez Bankası?nda uzman olarak başlayan Özcan, son 1 yıldır VakıfBank Başekonomisti olarak görev yapıyor.
Ekonomide yeni bir dip ihtimali var mı?
Avrupa?ya özgü ülke riskleri adeta bir bumerang gibi dünya ekonomisini ikinci bir dibe sürükleyebilir. ABD ekonomisindeki kırılganlıklar, ikinci bir dip tehlikesini açıkça ortaya koyuyor. ABD ve diğer gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvillerine alımların son dönemde giderek artması da bu ihtimalin yaklaşmış olduğunu gösteriyor.
İşsizlikteki düşüş devam edecek mi?
İşsizlik oranındaki düşüş olumlu bir gelişme. Ancak oran halen yüksek seviyelerde. Beklentim, önümüzdeki dönemde mevsimsel etkiler, kamu ve özel sektörde planlanan işe alımlara bağlı olarak işsizlikteki düşüşün devam edeceği yönünde.
Bankaların karlılığı önümüzdeki dönemde de sürecek mi?
Bankalar için finansman maliyetlerinin artması net faiz marjını giderek daraltıyor. Buna karşılık plasmanların maliyetlerle aynı ölçüde artamadığını görüyoruz. Bu durum, bankaları karlılık artışında zorlayacak.
MB?nin yönetim tarzını nasıl görüyorsunuz? Faiz politikası doğru mu?
Merkez Bankası?nın kriz sürecindeki yönetim tarzını son derece başarılı buluyorum. Alınan önlemlerle piyasadaki kredibilitesini artırdı. Merkez Bankası?nın faiz indirimleriyle yaşanan toparlanmaya rağmen reel faizlerin artmaması, kriz öncesine göre daha düşük seviyelerde kalabileceğine işaret ediyor. Bu durum da Merkez Bankası?nın krizi bir fırsata dönüştürdüğünü gösteriyor.
Kısa, orta ve uzun vadede parayı nereye yatırmalı?
Hisse senedi, uzun vadede yine kazanç sağlar. TL enstrümanlar, gerek
sabit gerekse değişken vadelerde şu an için en kazançlı varlıklar gibi görünüyor. Gayrimenkul yatırımı da kira getirisi ve düşük fiyatlar sayesinde oldukça kazançlı olabilir. Uzun vadede gayrimenkulün yanı sıra altın yatırımı da tercih edilebilir.
AB ile yol haritası konusunda ne düşünüyorsunuz?
Küresel krizden ciddi biçimde etkilenen AB?de, ekonomik ve parasal bütünlüğün korunması kaygıları, genişleme planlarını geri plana itiyor. Ancak Türkiye?nin küresel krizdeki sağlam duruşu ve bulunduğu bölgedeki göreli önemi itibariyle, AB ile ilişkilerinin daha da güçleneceğine inanıyorum.
Yıldızı parlayan sektörler hangileri?
Türk bankacılık ve finans sistemi yeni denge ortamında sahip olduğu avantajları değerlendirebildiği takdirde, bölgesinde ve dünya ölçeğinde önemli bir cazibe merkezi olma potansiyeline sahip. Türkiye?de finansal ürün çeşitliliğinin az olması ve piyasaların yeterince derin olmaması, finans sektöründe yeni hamleler için önemli fırsatlar sunuyor.
Halkbank Para ve Sermaye Piyasaları Daire Başkanı Murat Uysal: ?İkinci dip riski yok?
İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Fakültesi mezunu Murat Uysal, Marmara Üniversitesi?nde bankacılık yüksek lisansı yaptı. 1998 yılından beri bankacılık sektöründe, hazine bölümünde çalışıyor. Halen Halk Bankası Para ve Sermaye Piyasaları Daire Başkanı olarak görev yapıyor.
Ekonomide yeni bir dip ihtimali var mı?
İkinci dip olasılığı için en önemli risk, Avrupa?da ikinci bir şok dalgası olabilir. Ancak ABD ve BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ülkelerindeki büyüme ivmesi bunu bertaraf edecek düzeyde. Türkiye ekonomisinde uygulanan politikalar sayesinde çift dip ihtimali görmüyorum.
Seçim ekonomisi riski var mı?
Şu an için öyle bir risk görmüyoruz. Mevcut hükümetin daha önceki seçim dönemlerinde de mali disiplinde gevşemeye gitmemiş olması bizi teyit ediyor. Mali kuralı yasalaşması seçim ekonomisi riskini tamamen ortadan kaldırıyor.
Uzun vadede koalisyon ihtimali görüyor musunuz?
Koalisyon ihtimalinin çok zayıf olduğunu düşünüyorum. Yurtdışındaki olumsuz havaya, içerde referandum ve yaklaşan seçime rağmen TL?nin ve İMKB?nin güçlü seyrini sürdürmesi, piyasaların siyasi riskleri henüz fiyatlamadığını gösteriyor.
İşsizlikteki düşüş devam edecek mi?
Talep ve üretimdeki iyileşme pozitif etkisini göstermeye başlayacak. İşsizlik oranının 2010 sonuna doğru yüzde 10 seviyelerine inmesini bekliyoruz.
Bankaların karlılığı önümüzdeki dönemde de sürecek mi?
Yılın ikinci yarısıyla beraber ekonomik büyümede bir miktar yavaşlama bekleniyor. Menkul kıymetlerden elde edilen kârların azalacağı beklentisi de dikkate alınırsa karlılığın düşmesi gündeme gelebilir. Ancak buna rağmen 2010?un genel olarak bankalar için oldukça karlı bir yıl olmasını bekliyoruz.
Merkez Bankası?nın kriz sürecindeki yönetim tarzını nasıl buluyorsunuz? Faiz politikası doğru mu?
Merkez Bankası kriz sürecinde enflasyon gelişmelerini iyi okudu ve beklentileri çok iyi yönlendirdi. Büyümeyi desteklemek için politika faizini sürekli ve sert şekilde indirmesine rağmen, gerektiğinde yaptığı müdahalelerle iç piyasada önemli bir dalgalanma olmasını engelledi. Kriz sürecinde aldığı kararları kademeli olarak açıklaması, piyasa oyuncularının kendilerini hazırlamasını sağladı. Bu da son derece olumlu ve sürprizlere yer vermeyen bir yönetim tarzı. Merkez Bankası?nın faizleri olabildiğince düşük tutması, hem ekonomik aktiviteyi destekledi hem de hazinenin borç yükünü azalttı. Düşük faiz ortamı devam ettirilmeli.
Kısa, orta ve uzun vadede parayı nereye yatırmalı?
Kısa vadede altın ve mevduat, orta ve uzun vadede gayrimenkul, TL mevduat ve G20 ülkelerinin borsalarına yatırım yapılabilir. Destekleyici bütçe politikalarının sağlayacağı ucuz likidite risk iştahını artırabilir. Borsalara yönelik beklentimiz halen olumlu.
Avrupa Birliği ile yol haritası konusunda ne düşünüyorsunuz?
Avrupa?daki son krizin Türkiye?nin AB için önemini daha da öne çıkardığını düşünüyoruz. Türkiye?nin iç siyasi çekişmeleri bırakıp AB ile ilişkilere yoğunlaşması bu süreci hiç olmadığı kadar hızlandırabilir.
Yıldızı parlayan sektörler hangileri?
Enerji ve teknoloji, hem dünya hem de Türkiye?de önemi gittikçe artan sektörler. Ayrıca artan dünya nüfusu, küresel ısınma ve doğal afetler gibi olaylar da gıda sektörünün önemini artırıyor. Özellikle organik tarımın önem kazanacağını düşünüyoruz.
Fortis Türkiye Başekonomisti Haluk Bürümcekçi: ?Resesyondan sonra resesyon olmaz?
İTÜ Makine Mühendisliği mezunu Bürümcekçi, Marmara Üniversitesi?nde bankacılık yüksek lisansı yaptı. Halen Fortis Türkiye Başekonomisti olarak görev yapıyor.
Ekonomide yeni bir dip ihtimali var mı?
Genelde ekonomilerde resesyondan yeni çıkıldığı dönemlerde yeni bir resesyon görülmez. Ancak yılın ikinci yarısından başlayarak ekonomide göreli bir yavaşlama ihtimali yüksek görünüyor. Bu yıl yüzde 6 büyüme bekliyorum. 2011’de ise büyüme hızı yüzde 4’e gerileyecek.
Seçim ekonomisi riski var mı?
Bu yılın bütçe performansında vergi gelirlerinde görülen toparlanma faiz dışı fazla verilmesi olasılığını artırıyor. Eğer bu imkan harcamaya dönüştürülür ve hedefe ulaşmak yeterli görünürse bu çok iyi bir sinyal olmaz.
Uzun vadede koalisyon ihtimali görüyor musunuz?
Koalisyon ihtimali parlamentoya kaç parti gireceğine bağlı. Eğer 4 parti TBMM’ye girer ve iktidar partisi oy oranı yüzde 30’lara doğru gerilerse koalisyon ihtimali yükselir. Mevcut seçim anketlerinin sonuçları önemli farklılıklar içerse de henüz meclis yapısında büyük değişikliğe işaret etmiyor.
İşsizlikteki düşüş devam edecek mi?
Toparlanma devam ettiği sürece istihdam artışı sürebilir. Bu eğilimi mevsimlik hareketler de güçlendirebiliyor. Önemli olan mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranının nasıl seyredeceği. Bu ise son iki aydır yüzde 12.7 seviyesinde sabit seyrediyor.
Bankaların karlılığı önümüzdeki dönemde de sürecek mi?
MB?nin faiz artırımı için aceleci olmaması ve yüzde 7 faizle sistemi fonlamaya devam etmesi mevcut varlık yapısında karlılığın sürmesini getiriyor.
Merkez Bankası?nın kriz sürecindeki yönetim tarzını nasıl buluyorsunuz? Faiz politikası doğru mu?
Merkez Bankası, krizde önceliği açık bir şekilde finansal istikrara verdi. Ayrıca büyümeyi gözeten bir yaklaşım benimsedi. Para politikasındaki bu duruş bankalara sağlanan çeşitli likidite destekleriyle güçlendirildi, piyasa dostu yaklaşım korundu. MB, faizlerin daha uzun süre düşük düzeylerde kalabileceğini açıkladı. Bu, ekonomide kapasite kullanımı ve istihdamın zayıf seyredeceği ve enflasyonun ılımlı seyredeceğini gösteriyor.
Kısa, orta ve uzun vadede parayı nereye yatırmalı?
Yatırımlarda para birimi olarak TL?nin tercih edilmesi görüşündeyim. Riski sevmeyen yatırımcı için kısa vadede mevduat en iyi alternatif gibi duruyor. Daha yüksek getiri vaat eden çift para birimli mevduat, anapara korumalı fonlar gibi yeni enstrümanlar da daha yüksek getiri için tercih edilebilir. Uzun vadede ise emeklilik fonları açısından borsaya ağırlık vermek gerekiyor. Her vade için portföylerde sınırlı bir oranda altına yer açmak da iyi olur.
Avrupa Birliği ile yol haritası konusunda ne düşünüyorsunuz?
Bu konu ne yazık ki fazlasıyla piyasa gündeminden düşmüş durumda. Birliğin içinde bulunduğu ekonomik durum da kısa vadede bir ilerleme sağlanmasını zorlaştırıyor.
Yıldızı parlayan sektörler hangileri?
Geleceği hizmet sektöründe görüyorum. İstihdamı ve aktiviteyi sürükleyen sektörler bu ana gruptan gelecek. Gelişmiş ülkelerde hizmet sektörünün ağırlığının yüzde 80’lerde olması da bu görüşümü destekliyor.
Anadolubank Hazine?den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan: ?Tarımın yıldızı yeniden parlıyor?
İTÜ İşletme Mühendisliği mezunu Recep Atakan, bankacılığa Yapı Kredi?de başladı. 2008 yılından bu yana Anadolubank Hazineden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor.
Ekonomide yeni bir dip ihtimali var mı?
Türkiye gelişmiş ekonomilerden ayrıştı. Özellikle Avrupa?daki durgunluğun büyüme oranlarına ve ekonomik performansa etkisi olacak. Ancak bu yeni bir dip şeklinde nitelendirilmemeli. Büyümedeki yavaşlama ve seçim belirsizliği, önümüzdeki dönemin ekonomik tahminlerinde en önemli iki değişken olacak.
Seçim ekonomisi riski var mı?
Seçim ekonomisi ister istemez piyasaların fiyatladığı bir olgudur. Referandumun sonuçları, seçim ekonomisi uygulamasına baz teşkil edecektir. Kamu harcamalarının her seçim dönemi öncesi olduğu gibi artması beklenebilir.
Uzun vadede koalisyon ihtimali görüyor musunuz?
Mevcut anketler, böyle bir olasılığı piyasalara göz ardı ettirmiyor. CHP?deki yükseliş AKP tabanından kaynaklı olursa, uzun süre sonra yeniden karşımıza koalisyon senaryosu çıkarabilir.
İşsizlikteki düşüş devam edecek mi?
Sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı ve mevsimsel etkiler dolayısıyla işsizlik düşüşe geçti. Ancak ihracat yaptığımız ülkeler düzelme sürecine girene kadar işsizlikte sert düşüş beklemiyorum.
Bankaların karlılığı önümüzdeki dönemde de sürecek mi?
Türkiye?nin şu anki kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye yakın olması faizler üzerinde düşüş baskısını devam ettiriyor. Faiz düşüş dönemleri özellikle bono porföylerinden dolayı bankacılık kesiminde ekstra karlılık yaratırken, kredi-mevduat ilişkisindeki karlılık düşüyor. 2011?den itibaren düşük faiz ve düşük enflasyon modeli Türk bankacılık sistemini Avrupa modeline yaklaştıracaktır.
MB?nin krizdeki yönetim tarzını ve faiz politikasını nasıl buluyorsunuz?
Merkez Bankası, düşük faiz politikasına devam edecek. Bütçedeki en büyük gider kalemlerinden olan faiz maliyeti artık fazla yük oluşturmayacak seviyelere geldi. Türkiye kriz dönemini fırsat bilerek, Merkez Bankası?nın da katkısıyla kronik enflasyon ve yüksek faiz sarmalından çıkmak üzere.
Kısa, orta ve uzun vadede parayı nereye yatırmalı?
Her üç vadede düşük faiz senaryosunun etkisi borsayı birinci yatırım tercihi haline sokuyor. Yaklaşan seçim dönemi ve uzun vadeli faizlerin yeterince düşmüş olması nedeniyle bir miktar döviz pozisyonu tutulabilir.
Avrupa Birliği ile yol haritası konusunda ne düşünüyorsunuz?
Son dönem yaşadığımız uluslararası ilişkiler süreci ve Avrupa?nın ekonomik krizden yakın vadede kurtulamayacak olması, Türkiye?nin elini güçlendirdi.
Yıldızı parlayan sektörler hangileri?
Özellik perakende, bankacılık, enerji ve dış ticarete bağlı sektörler bu yılın konjonktürü tarafından ön plana çıkarılmış durumda. Tarım da hiç göz ardı edilmemesi gereken bir konumda.
T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil: ?Koalisyon da başarılı olabilir?
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu Veyis Fertekligil, aynı üniversitede yüksek lisans yaptıktan sonra İTÜ İşletme Bölümü?nden doktora derecesi aldı. Bankacılık hayatına İş Bankası?nda iktisat uzman yardımcısı olarak başlayan Fertekligil, 2007 yılından bu yana T-Bank Başekonomisti olarak görev yapıyor.
Ekonomide yeni bir dip ihtimali var mı?
Küresel ekonomi açısından hala kırılganlıklar olsa da yeni bir dip olasılığını düşük görüyorum. Özellikle euro bölgesindeki sorunların kısa vadede çözümü zor görünüyor. Küresel ekonomide büyümenin 2011 yılında yavaşlaması mümkün.
Seçim ekonomisi riski var mı?
Türkiye?de her zaman seçim ekonomisi uygulaması oldu. Bu nedenle bir erken seçim ihtimali olmasa da Temmuz 2011?de yapılması öngörülen seçimler öncesinde kamu harcamalarının artması ve popülist uygulamalar sürpriz olmamalı. Burada tek teselli edecek nokta, bu ay sonuna kadar mecliste kabul edilmesi beklenen mali kural uygulaması. Bu kuralın 2011?den itibaren yürürlüğe girmesiyle kamu açıkları konusunda hükümetlerin daha dikkatli davranması beklenebilir.
Uzun vadede koalisyon ihtimali görüyor musunuz?
Seçim sonuçlarına göre uzun vadede bir koalisyon hükümeti olması mümkün. Tek parti iktidarına oranla ekonomi açısından riskli olsa da koalisyon hükümetlerinin de başarılı olma şansı var ve bundan da ürkmemeli.
İşsizlik oranındaki düşüş devam edecek mi?
Mevsimsel etkiler ve ekonomide toparlanma eğilimiyle birlikte hafif de olsa istihdam artışı yaşandı. Tarım sektöründeki üretim artışı da bunu destekledi. Ancak düşüşün sürdürülebilir olması zor.
Bankaların karlılığı önümüzdeki dönemde de sürecek mi?
Faizlerdeki indirim sürecinin sona ermesi ve kar marjlarındaki daralma yıl sonu itibariyle karlılık üzerinde olumsuz etki yaratabilir. Buna karşılık kredi hacminde yükselme ve geri dönmeyen alacakların azalması gibi faktörler sektörü olumlu etkileyecek.
MB?nin yönetim tarzını başarılı buluyor musunuz? Faiz politikası doğru mu?
Merkez Bankası kriz sürecinde çok iyi bir performans gösterdi ve proaktif bir tutum takındı. Gerek politika faizleri konusundaki tutumu gerekse krizin en dip zamanlarında uygulamaya koyduğu önlem ve uygulamalar çok yerindeydi. Hatta krizde ekonominin daha da küçülmesini engelleyen temel kurumlardan biri oldu diyebiliriz.
Kısa, orta ve uzun vadede parayı nereye yatırmalı?
Daralan faiz marjları yatırımcıya çok fazla opsiyon sunmuyor. Ama genel olarak TL enstrümanların kısa ve orta vadede iyi bir seçim olacağını düşünüyorum. Dövizde çok belirsizlik var. İyi bir portföy yatırımında biraz yatırım fonu, bono ve tahvil, mevduat ve uzun vadeli borsa yatırımı gibi yatırım araçları arasında dengeli bir sentez yapılması düşünülebilir.
Avrupa Birliği ile yol haritası konusunda ne düşünüyorsunuz?
AB?yle yıllardır ilgilenen biri olarak durumu oldukça umutsuz görüyorum. Artık AB?ye üye olmanın hem ekonomik hem de siyasi açıdan avantajlarından ziyade dezavantajlarını sorgulamak gerekiyor. Türkiye ekonomisi bugün birçok AB ülkesine göre daha sağlam durumda.
Yıldızı parlayan sektörler hangileri?
Krizin etkilerinin sona ermesinden sonra inşaat, tarım, gıda, turizm, gemi sanayisi, elektronik, bilişim, demir-çelik ve otomotiv gibi sektörler potansiyelin üzerinde büyüme gösterebilir.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.