OSMAN ÇAKMAK
Dünya Lideriyiz, Ama Kendi Fiyatımıza Hâkim Değiliz
Osman Çakmak – Köşe Yazısı
Türkiye, dünya fındık üretiminin tartışmasız lideri.
Dünya arzının yaklaşık yüzde 70’ini biz karşılıyoruz, Karadeniz’in kıyı şeridi tek başına bir ülke kadar üretim yapıyor.
Ama bu devasa gücün bir garip karşılığı var:
Üretici güçlü değil.
Ürün güçlü değil.
Fiyat güçlü değil.
Dünya lideri olmakla üreticinin gelir düzeyi arasında bu kadar büyük uçurum olması, aslında Türkiye’nin fındıkta yaşadığı temel paradoksun en net göstergesi.
Piyasanın En Büyük Gücü ve Fiyatın Asıl Belirleyicisi
Rekabet Kurulu Başkanı’nın kendi cümleleriyle ifade ettiği bir gerçek var:
“Rekoltenin yaklaşık üçte birini tek bir firma alıyor.”
Bu cümle, Türkiye’de fındık piyasasının nasıl işlediğini özetlemek için aslında yeterli.
Tek bir şirketin bu derece baskın olması, piyasa biliminin tabiriyle “özel alıcı gücü” oluşturur.
Bu güç de doğrudan fiyata yansır.
Bu Türkiye’nin hatası değil, piyasanın doğası.
Ama Türkiye’nin sorunu şu:
Bu gücü dengeleyecek mekanizmalar etkili kullanılmıyor.
30 Bin Ton Kararı
Geçtiğimiz yıllarda fiyat dengesini sağlamak için bazı taahhütler alınmıştı.
Bunların içinde en kritik olanı, hasadın en canlı döneminde belirli miktarda alım yapılması zorunluluğuydu.
Çünkü o dönemde alım olmazsa fiyat çöker.
Ancak bu yıl rekolte düşük gösterilerek –ki bu tahminin kaynağı hâlâ açıklanmış değil–
bu taahhüt 45 bin tondan 30 bin tona indirildi.
Burada doğal bir soru var:
Rekolteyi 400 bin ton olarak açıklayan Kurum, bu rakamı hangi çalışmaya, hangi saha verisine dayandırdı?
Tarım Bakanlığı’nın ya da birliklerin açıklamadığı bir rekolte çalışması Rekabet Kurulu’nda var mı?
Yoksa tamamen piyasa dengeleri gözetilerek “kolaylaştırıcı” bir yaklaşım mı benimsendi?
Bu sorular hâlâ karşılık bulmuş değil.
Kritik Soru:
Rekabet Kurulu’nda Fındık Piyasasını Gerçekten Bilen Kaç Kişi Var?**
Rekabet Kurumu, doğal olarak tüm sektörlere eşit mesafede durmakla görevli.
Ama fındık, Türkiye’nin klasik piyasalarından biri değil.
Bölgesel üretim farklı
İklim değişkenliği çok yüksek
Üretici ölçeği çok küçük
Ürün hassas
Fiyat oluşumu birkaç haftada şekilleniyor
Stok davranışları diğer tarımsal ürünlere benzemiyor
Bu kadar karmaşık bir yapıda şu sorunun cevabı önemli:
Kurul kararlarını hazırlayan ekipte fındık piyasasını sahadan bilen kaç uzman var?
Bu soruya verilen cevap, alınan kararların doğruluğundan daha belirleyici olabilir.
Eğer kararlar, “genel piyasa teorisi” üzerinden veriliyorsa,
fındığın kendine özgü yapısı doğal olarak gözden kaçacak ve sonuç yine üreticiye yansıyacaktır.
Başkanın Açık İtirafına Rağmen:
Neden Diğer Ülkeler Gibi Sert Müdahaleler Yok?**
Kurul Başkanı, konuşmasında çok önemli bir şey söyledi:
“Piyasanın üçte biri tek firma tarafından alınmaktadır.”
Bu, Avrupa veya Latin Amerika ülkelerinde söylenseydi,
regülatörler otomatik olarak pazar yoğunlaşması, rekabet bozucu güç,
hatta bazı ülkelerde zorunlu alım yükümlülüğü gibi yaptırımları gündeme getirirdi.
Bizde ne oldu?
Tam tersi.
Taahhütler yumuşatıldı.
Zorunlu alım miktarı düşürüldü.
Kısıtlar gevşetildi.
Bu durum ister istemez şu soruyu doğuruyor:
Madem Kurul Başkanı tek alıcı gücünün reklamını bizzat kendi yapıyor,
neden bu gücü dengeleyecek güçlü kararlar alınmıyor?
Bu sorunun cevabı yalnızca ekonomik değil; stratejik, siyasi ve bürokratik bir denklemin içinde saklı.
Güç Var, Bilgi Var, Potansiyel Var,
Eksik Olan Şey Kararlılık
Türkiye fındıkta dünya lideri.
Ama liderliğin karşılığı üreticinin cebine yansımıyorsa,
rekoltede açıklanan rakamlar birbiriyle tutmuyorsa,
piyasada tek alıcının etkisi her yıl daha fazla hissediliyorsa,
taahhütler de rekolte gerekçesiyle kolayca indiriliyorsa…
O zaman sorulacak tek bir soru kalıyor:
Biz fındık piyasasını yönetiyor muyuz,
yoksa piyasada oluşan gücün arkasından mı yönetiliyormuş gibi yapıyoruz?
Fındık Türkiye’nin en stratejik ürünü.
Bu kadar büyük bir potansiyelin kaderi,
verisi belirsiz tahminlere,
uzmanlık tartışmalı kararlara
ve yumuşatılan taahhütlere bırakılamayacak kadar önemlidir.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
