Osman Çakmak
Fındık, Artık Bir Lüks Ürün Olma Yolunda
Dünyanın en tatlı krizlerinden birini yaşıyoruz: çikolatanın, kremanın ve dondurmanın kalbi olan fındık artık “altın değerinde” bir meta haline geldi.
2025/26 sezonuna girerken fiyatlar tarihi zirvelere tırmandı; Avrupa da sadece bir yılda %135 artış!
Bu tablo artık sadece bir tarımsal sıkıntı değil — küresel bir endüstri depremi.
Türkiye: Don, Nem ve Belirsizlik Arasında
Türkiye hâlâ dünyanın fındık başkenti; üretimin %65’ini, ihracatın ise %75’ini elinde tutuyor. Ama 2025’te tablo karanlık.
Nisan ayında yaşanan bahar donu, tıpkı 2014 felaketini anımsatır biçimde çiçekleri yaktı. Üstelik sadece verim değil, kalite de düşüyor: iri kalibreli fındık bulmak zor, küçük taneler ağırlıkta.
Piyasalarda bu tabloyu fırsat bilen bazı üreticiler, “bekletelim, daha da artar” mantığıyla ürünü stokta tutuyor.
Bu, “arzın tutulması” diye tanımlanan ve aslında spekülatif bir davranış. Fakat yüksek maliyetler, üreticinin elini kolunu da bağlıyor. Herkesin bildiği gerçek şu:
“Bu yıl kim fındık sattıysa pişman, kim sakladıysa kârda.”
İtalya Da Aynı Gemide: %60 Kayıp, %80 Şok
İtalya’da durum bizden iyi değil. CIA–Agricoltori Italiani’nin raporuna göre bazı bölgelerde %60’a, hatta Asti civarında %80’e varan rekolte kayıpları yaşandı.
Sebep tanıdık: ılıman kış, fazla nem, ilkbahar donu, yaz sıcakları.
Üstelik kahverengi kokarca ve mantar hastalıkları orada da çiftçiyi boğuyor.
Piemonte’deki Cuneo IGP fındığı, bu yıl kampanya başında %34 zamlı satıldı. Ama o fiyat bile geçen yıla göre zaten %50 artmıştı.
Kısacası, beş yıldır üst üste kötü giden hasat zinciri artık “yeni normal” haline geldi.
Sanayide Alarm Zilleri
Küresel çikolata sektörü sarsılıyor. Çünkü fındık, sadece bir aroma değil — markaların kimliği.
Bir düşünün: Nutella, Giotto, Ferrero Rocher, Kinder Bueno, Raffaello… Hepsi Türk fındığıyla var oldu.
Ama şimdi fabrikalar karışım oranlarını düşürme, başka kuruyemişlerle ikame ve yeni reçeteler geliştirme peşinde.
Peki fındığın yerini tutacak mı onu da zaman gösterecek.
Aslında bazı çevreler bunun Türkiye için sessiz ama derin bir tehlike olduğunu düşünüyor,
Eğer dünya fındıksız tatlıya alışırsa, geri dönüşü olmaz Deniyor.
Ordu ve Giresun İçin Hayati Uyarı
Karadeniz’in yeşil tepelerinde bu tabloyu hâlâ “geçici sıkıntı” sananlar var. Oysa mesele sadece bir sezonluk değil; iklim değişikliği artık kalıcı misafirimiz
Don riski artıyor
Kahverengi kokarca yayılıyor
Yağış dengesizliği mantar ve çürüme riskini artırıyor.
Bu yüzden artık yeni bir model şart:
Yüksek irtifalı bahçelere yönelim
Tarımsal sigorta sistemlerinin güçlendirilmesi
Organik mücadeleye geçiş,
Yerel kooperatiflerin güçlendirilmesi
TMO Yada Fiskobirlik’in aktif piyasa oyuncusu haline gelmesi şart.
Türkiye hâlâ fındığın kalbi, ama damarlar tıkanıyor.
Kurtuluş, üreticinin tek başına değil; bilim, birlik ve akıl politikalarında.
Fındık artık sadece bir mahsul değil, bir medeniyet sınavı.
Bu kriz, “dünyayı fındıkla doyuran” Karadeniz’in geleceğini yeniden yazabilir.
Ya biz bu değişimi akılla yönetiriz, ya da gelecek kuşaklar fındığı sadece çikolata tarihinin dipnotunda okur.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.