Psikolojik sağlamlığın temel taşlarından birinin bireyin kendisini sevebilme kapasitesi olup olmadığını, kendini sevmenin, bireyin kendisini kabul etmesini, kendi değerini nesnel ve şefkatli bir biçimde takdir etme olarak tanımlanabildiğini söyler.

Bireyin kendini sevebilme kapasitesinin geliştirilebilir bir beceri olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Kendini sevmeme, özsaygı ve öz güçlenmenin varlığıyla gelişmeli, narsisizmle karıştırılmamalıdır.” dedi. Bu becerinin hem bireyin öz motivasyonunu güçlendirdiğini hem de stresten kurtulma yetisini artırdığını ifade eden Bal, kendini kabul etme sürecinin içsel eleştiriyi azaltmanın ve öğrenilmesi bir iç ses iyileştirmenin kritik olduğunu aktardı. Bal, ayrıca kendisinin başkalarını da sevebilme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, 4 Haziran Kendine Sarılma Günü kapsamında, kendini sevmesi ve kendiyle barışıklığının öneminden bahsetti.

Psikolojik sağlamlığın temel taşlarından biri bireyin kendini sevebilme kapasitesi…

‘Kendi Sarılma Günü’ gibi günlerin kendileriyle olan bakışlarını geçirmeleri için anlamlı bir fırsat sunulabilir aktarılan Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Kendi Sarılma Günü, kendi iç dünyalarına dönerek kendileriyle barışık olma yolunda önemli bir hatırlatıcıdır.” dedi.

Psikolojik sağlamlığın temel taşlarından birinin de bireyin kendisini sevebilme kapasitesi olduğunu vurgulayan Bal, bunun kesinlikle geliştirilebilir bir beceri olması gerektiğine dikkat çekti.

Her bireyin ‘sağlıklı bir ben’e ihtiyacı var!

Kendini sevmenin, kişinin kendisini kabul etmesini, kendi değerini nesnel ve şefkatli bir biçimde takdir etmesini sağlayan olarak tanımlanabildiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Kendini kabul demek onun yönünü olduğu gibi yüceltmek anlamına da gelmemeli. Burada vurgu, kendine acımasızca yaklaşmadan gerekli değişime açık.” dedi.

Bu, kişinin kendisine yönelik olumlu tutumunu geliştirmesi, özsaygısını desteklemesi ve kendine karşı olmayan, bir içsel iletişim geliştirmesi geldiğini gösteren Bal, “Bunu gerek tek gerek profesyonel destek yapabilen, hayatta diğer alanlarda bir güç yaşadığında iç motivasyonundan destek alarak ayakta kalmayı başarabilir. açıklamasını yaptı.

Kendini yedi birey, başkalarını da sevme potansiyeline sahiptir !

Kendini sevmenin aynı zamanda kendini kaybetmesi dile getiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Kendini dediğimiz ifade başkasını yok saymak gibi algılandığında narsistik örüntüleri konuşur. Toplumda kendini sevme ile narsisizm kavramlarının karıştırılmakla birlikte, klinik açıdan birbirinden net olarak ayrıldığını” söyledi. dedi.

Bazı bireylerinde ‘sağlıklı ben’ ihtiyaçlarının, ‘sadece ben’ gibi birleşebileceğine işaret eden Bal, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu durumda kişinin kendisi dışında diğerlerine göre olmaması söz konusudur.

Narsisizm, kendini aşırı abartma, empati eksikliği ve özgürlüklerin ihmal edilmemesi özelliklerini içerir, büyüklenmeci bir tutum söz konusudur. Buna karşılık, kendini sevmeme, sağlıklı kazançlar içinde, özsaygı ve öz şefkatin varlığı ile zayıflığıdır. Gerçek anlamda kendini yedi birey, başkalarını da sevme potansiyeline sahiptir. Hem evlerin hem de çevrelerindekilerin saygı göstermemesi gelişmiştir.

Bireyin kendini kabulünü arttırmayı ve özsaygısını iyileştirmeyi önerilebilir öneriler…

Kendini değiştirme sürecindeki zorluklar yaşayan bireylerin genellikle içsel eleştirinin yüksek, özsaygının düşük olduğuna işaret eden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, bu süreçte uygulayabileceği bazı önlemleri anlattı.

Bal, “Bireyin kendine yönelik tutumu yumuşatmak amacıyla, öz tedavi tedavi edici-davranışçı teknikleri uygulanabilir. Olumsuz ve yıkıcı iç seslerin iyileştirilmesi ve bu seslerin iyileşmeleri ile değiştirilmesi desteklenebilir. Mindfulness yoluyla, kişinin barışık bir ilişkisini iyileştirmesi desteklenebilir. Bu desteği kendiyle sağlayamayan sonuçlar için psikoterapi etkili bir. Psikoterapi kendini kabulünü ve özsaygısını elde etmeyi başarır.” önerisinde bulunuldu.

kendiyle barış içinde olmayanlar, başkalarıyla sağlıklı satışların kaydedilmesi da zorlanabilir

Kendiyle barışık olmayan bireylerde, düşük özsaygı ve yüksek kendine yönelik eleştirinin kaygısı, güvenilir ve stres seviyelerinde artışa yol açtığının gözlemlendiğini vurgulayan Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bu durum, bireyin sosyal gelişiminde, iş yaşamında Uzmanda ve genel yaşam doyumunda olumsuz etkiler yaratır.” dedi.

Bununla birlikte ilişkiler barış içinde olmayan, çoğu zaman başkalarıyla da sağlıklı tüketimde zorlandığının çizildiği çizen Bal, “Bu da kişiler arasındaki çatışmaların ve yalnızlığın artmasının neden olabilir. Psikoterapi ile kendini kötüleştirmenin çalıştırılması, azaltılan psikososyal zayıflama ve yaşamdan korunmanın durdurulmasından hedeflenmektedir.” sayıları tamamlandı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın