Gece Ana ve Mutlu Yıllar Wanda
Billy Pilgrim ve Kilgore Trout gibi eşsiz karakterlerin yaratıcısı Kurt Vonnegut, iki kitabıyla Can Yayınları etiketiyle okurla buluşuyor. Vonnegut’un hiciv ve ironi dolu mizahi tarzıyla kaleme aldığı ve İkinci Dünya Savaşı ile savaş sonrası dönemde geçen bir casus hikâyesi olan Gece Ana, ahlak anlayışımıza cüretkâr bir meydan okuma niteliğinde. Kara mizah ustası yazarın, uzun yıllar evine dönememiş, savaşta öldüğü düşünülen Harold Ryan ve ailesini konu edinen oyun türündeki eseri Mutlu Yıllar Wanda June ise kapitalizm, milliyetçilik, erkeklik ve Amerikan kültürü üzerine bir başyapıt.
Mezbaha Beş, Kedi Beşiği, Şampiyonların Kahvaltısı ve Mavi Sakal gibi güçlü yapıtlarıyla 20. yüzyılın ikinci yarısının en iyi Amerikan romancılarından biri olarak geniş çapta tanınan Kurt Vonnegut’un, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde geçen casus romanı Gece Ana ve savaşta öldüğü düşünülen Harold Ryan ve ailesini konu edinen oyun türündeki eseri Mutlu Yıllar Wanda June, Can Yayınları etiketiyle raflarda.
Ahlak anlayışımıza cüretkâr bir meydan okuma: Gece Ana
“…Ne yaptımsa bilerek yaptım. Yaptıklarımla da hep yaşayabildim. Nasıl mı? Modern insanlığın kolay ve yaygın nimeti şizofreni sayesinde.”
Amerika’da doğan ama her nasılsa Nazi Almanya’sının önde gelen propagandacılarından birine dönüşen Howard W. Campbell, Jr.’ın gerçek kimliği tam bir muamma: O bir Amerikan casusu. Ya da öyle olduğunu söylüyor ama ona inanan birileri çıkacak mı? Campbell gerçekten suçlu mu?
Mezbaha Beş’te şöyle bir görünüp kaybolan Campbell bu kez Gece Ana’da kalemi eline alıyor ve bir savaş suçlusu olarak tutulduğu İsrail’deki bir hapishanede anılarını yazarken ahlaki ikilemler ve kimlik çatışmalarıyla boğuşuyor.
“Karanlık (kitabın adından da anlaşılacağı üzere) ve ahlaki açıdan baş döndürücü… son derece Faust’vari.” The New York Times
Kapitalizm, milliyetçilik, erkeklik ve Amerikan kültürü üzerine: Mutlu Yıllar Wanda June
“Gördün mü, silahı elinde tutan, herkese ne yapacağını söyler. Amerikan tarzı budur.”
Avlanmayı çok seven, savaşta yüzlerce Nazi haklayan ve nihayetinde sekiz yıldır uzaklarda olduğu için öldüğü zannedilen Harold Ryan, bir gün Amerika’ya, evine döner. Yanında, Nagasaki’ye atom bombası atma görevini yerine getirmiş mutsuz arkadaşı Looseleaf de vardır. Ama Harold’ın yokluğunda işler değişmiş, o bildik “kahramanlık” anlayışının yerinde yeller esmeye başlamıştır.
Vonnegut, ilk kez 1971 yılında New York’ta sahnelenen oyunu Mutlu Yıllar Wanda June’da Amerikan erkekliğini buruşturup kenara atıyor.
“Kurt Vonnegut, bence, yüzyılımızın en müthiş, en zapt edilmez Amerikalı yazarıdır.”
George Saunders
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.