Ahmet Emre Usta, İKV Uzman Yardımcısı
ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan 2025 tarihini “kurtuluş günü” olarak nitelendirerek, ABD’ye giren tüm mallara yönelik kapsamlı yeni gümrük tarifelerinin uygulanmasını öngören kararnameyi imzaladı. Başkan Trump’ın imzaladığı kararname çerçevesinde, ABD’nin birçok önemli ticaret ortağına %10 ile %50 arasında değişiklik gösteren yeni tarifeler uygulamaya konulacak. Bu doğrultuda ABD’nin ithalatında öne çıkan ülkeler arasında yer alan AB’ye %20, Çin’e %34, Vietnam’a %46, Tayvan’a %32, Japonya’ya %24, Hindistan’a %26, Güney Kore’ye %25, Tayland’a %36, İsviçre’ye %31, Endonezya’ya %32, Malezya’ya %24, Kamboçya’ya %49, Güney Afrika’ya %30, Bangladeş’e %37 ve İsrail’e ise %17 oranında tarife uygulanması planlanıyor. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Birleşik Krallık, Brezilya, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Yeni Zelanda, Mısır ve Suudi Arabistan gibi diğer ülkelere ise %10 oranında temel gümrük vergisi getirilmesi öngörülüyor. Yeni tarifelerin şimdilik, ABD ile ayrı bir gümrük vergisi anlaşmazlığı içinde olan Kanada ve Meksika’yı kapsamadığının altını çizmek gerekiyor. Bütün bunlara ek olarak Başkan Trump, üçüncü ülkelerde üretilen otomobillere de %25 gümrük tarifesi getirileceğini duyurdu.
Kararın Gerekçesi
Trump yönetimi, bahse konu tarife politikasının ekonomik egemenliği geri kazanmak, ulusal ve ekonomik güvenliği sağlamak ve ABD işgücünü korumak için gerekli olduğunu savunuyor. Başkan Trump’ın planı aynı zamanda ABD’nin imalat sektörünü güçlendirme hedefini de taşıyor. ABD’de sanayi üretiminin küresel payının düşmesi, kritik tedarik zincirlerinin zayıflaması ve savunma sanayinin yabancı ülkelere bağımlı hâle gelmesi gibi gelişmelerin, ABD’nin güvenliğini tehdit ettiği vurgulanıyor. ABD yönetimi, diğer ülkelerin uyguladığı yüksek tarifeler ve tarife dışı engellerin yarattığı ticari eşitsizliklere dikkat çekerek, bunun Amerikan işletmelerini haksız rekabetle karşı karşıya bıraktığını ifade ediyor. Trump yönetimi, tarifelerin ABD ekonomisine katkı sağlayacağını ve üretimi ülke içine yeniden çekerek istihdam yaratacağını iddia ediyor. Yapılan çeşitli analizlere atıfta bulunularak, tarifelerin enflasyon üzerinde kalıcı bir etki yaratmayacağı, aksine ekonomik büyümeyi ve ABD’nin rekabet gücünü artıracağı öne sürülüyor.
Avrupa Birliği’nin Yanıtı
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu tarifelerin küresel ticaret düzeninde ciddi belirsizlikler ve karmaşa yaratacağı uyarısında bulundu. Komisyon Başkanı, söz konusu tarifelerin Avrupa ekonomisi üzerindeki etkisinin ağır olacağını, özellikle Almanya’nın otomotiv sektörü, İtalya’nın lüks ürün üreticileri ve Fransa’nın şarap ve şampanya sektörünün büyük zarar görebileceğini ifade etti. Ayrıca von der Leyen, Başkan Trump’ın otomotiv sektörüne getireceği gümrük vergisi kararından “derin bir üzüntü” duyduğunu ifade ederek otomotiv endüstrisinin hem ABD hem de Avrupa’da derin bir entegre tedarik zincirinin kurulmasını sağladığını ve inovasyonun, rekabet gücünün ve yüksek kaliteli istihdamın itici gücü olduğunu belirtti. Buna ek olarak Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), ilgili kararın, ABD’deki yerli üretim ve ihracat yapan otomobil üreticilerini de olumsuz etkileyeceğini belirtti.
AB, Trump’ın tarifelerine karşı ortak bir duruş sergileyerek, ABD’yi müzakereye davet etti. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, tarifeleri yanlış bulduğunu ancak ABD ile anlaşmaya varılması için her türlü girişimde bulunacaklarını söyledi. Avrupa Parlamentosu Uluslararası Ticaret Komitesi Başkanı Bernd Lange ise mevcut ticaret koşullarının değiştiğini belirterek, ABD ile gelecek görüşmelerin ürünlere ve tarifelere odaklanacağını açıkladı. Başkan Lange, ABD’nin tarifelerinin yaratacağı zararı sınırlamak amacıyla 9 Nisan’da Washington’da Beyaz Saray yetkilileriyle görüşeceğini duyurdu.
Sonuç
Başkan Trump’ın özellikle dış ticarete yönelik agresif politikasının ve son kararının, ABD’nin kurucusu olarak kabul edilebilecek küresel çok taraflı ticaret sisteminde büyük çatlak oluşturabilecek bir boyutu bulunuyor. Ayrıca AB gibi tarihsel müttefiklerin de bu politikanın tam merkezinde yer alması, ABD’nin yumuşak gücünü olumsuz yönde etkileyerek uzun vadede hegemonik konumunu zayıflatabileceğinin altını çizmek gerekiyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.