İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

BİLDİĞİMİZ DÜNYANIN SONU: DİJİTAL DÖNÜŞÜM

Dijitalleşme ve sektörde yeni nesil trendler Işık Üniversitesi’nde masaya yatırıldı.

Işık Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsünün organize ettiği Prof. Dr. Dilek Teker moderatörlüğünde gerçekleşen ve Işık Üniversitesi lisansüstü programlarından mezun olmuş çeşitli sektörlerden üst düzey yöneticilerin konuşmacı olduğu “Dijitalleşme ve Sektörde Yeni Nesil Trendler: Işıklılar Anlatıyor” paneliyle dijital dönüşüm masaya yatırıldı. Açış konuşmasını Işık Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Rabia Karakaya Polat’ın yaptığı panel üniversitenin Maslak yerleşkesinde geniş bir katılımla gerçekleşti.

Ericsson Operasyon Şefi ve Başkan Yardımcısı Taylan Özgür Yıldırım, Vakıfbank Risk Yönetimi Başkanı Özhan Bilgin, Doqu-Neurobusiness Çözümleri firması kurucusu Dr. Levent Kurtoğlu ve The Hunger CEO’su Nilgün Kudat’ın katılımıyla gerçekleşen panelde, Türkiye ve dünyadaki örnekler ışığında özellikle pandemi döneminde çok daha hızlanan teknolojik ihtiyaçlar ve altyapı, uzaktan çalışma ile ilgili sektör deneyimleri, çalışanların ve şirketlerin dikkat etmesi gereken koşullar ve geleceğe yönelik öngörüler ele alındı.

Data kullanımı 5 kat arttı

Panelde ilk sözü alan Taylan Özgür Yıldırım, dijital dönüşümün işletmelerin iş yapış biçimlerini değiştirdiğini vurgulayarak, özellikle covid-19 pandemisi sonrası tüm ezberlerin bozulduğunu, bildiğimiz dünyanın sonunun geldiğini, yeni bir dünyanın şafağında olduğumuzu sözlerine ekledi. Pandemi sonrası, tüm şirketlerin evden çalışma modeline geçmesinden dolayı Zoom, Skype, Facetime gibi video konferans platformları başta olmak üzere data kullanımının 5 kat arttığına işaret eden Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: “Bunun üzerine teknoloji şirketleri ve operatörler alt yapılarının yetersiz olduğunu görerek değiştirmek zorunda kaldı. Yalnızca teknoloji şirketleri değil okullar da alt yapılarının yetersiz olduğunu gördü. Ancak birkaç aylık bocalamadan sonra pandemi süreçlerine alışıldı. Günümüzde ise pandeminin azalmasıyla gerek iş yerleri gerekse de okullar hibrit çalışma modeline geçti. Evden çalışma modeli genç kuşakların tercih ettiği bir sistem. Ancak iş hayatında yüz yüze olmak, fiili olarak ofiste olmak inovasyonu, verimliliği arıtmak ve kıdemli çalışanların genç kuşaklara deneyimlerini aktarması açısından daha ideal.”

Dijital bankalar rekabeti artıracak

Bilgisayarlar, cep telefonları ve diğer dijital cihazlar sayesinde hayatı kolaylaştıran gelişmelerin hızla yaşandığı günümüzde, bankacılık sektörünün de bu gelişmelerden payını aldığını söyleyen Vakıfbank Risk Yönetimi Başkanı Özhan Bilgin ise “Özellikle finans sektöründe uzaktan müşteri edinimi ve uzaktan müşteri doğrulama regülasyonlarının ortaya çıkmasıyla birçok banka ve finans kuruluşu müşteri ile fiziksel olarak karşı karşıya gelmeden hesap açabiliyor. Müşterilerine kredi verebildikleri mekanizmaları üreterek müşteri deneyim süreçlerini iyileştirme adına önemli adımlar atılıyor” diye konuştu. Tüm bu gelişmelerden dolayı geçmişte bankacılık sektöründe işletme, iktisat eğitimi almış yöneticilerin tercih edildiğini ancak günümüzde bilgi teknolojileri tabanlı yöneticilerin, CEO’ların tercih edildiğine dikkat çeken Bilgin şunları da söyledi: “2019’un sonlarında ortaya çıkan Covid-19 ile dijitalleşme öngörülenden çok daha hızlı ilerledi. Bankacılık faaliyetleri de dijital dönüşüme ayak uydurarak açık bankacılık ve şubesiz, dijital bankacılık hizmetlerinin yaygınlaşmasına olanak sağladı. Önümüzdeki dönemde bunların sayısı daha da artacak klasik bankacılık anlayışıyla sıkı bir rekabete girecekler.”

Dijitalleşen dünyada nöropazarlamanın çalışma alanları genişleyecek

Panelde söz alan bir diğer isim olan Doqu-Neurobusiness Çözümleri firması kurucusu ve ortağı Dr. Levent Kurtoğlu, Nöropazarlamanın, müşterilerin bilinçsiz düzeyde nasıl tepki verdiğini daha doğru anlamak için belirli reklam, pazarlama, paketleme, içerik gibi birçok unsurun değerlendirilmesini içerdiği belirtti. Özellikle pandemiden sonra üretilen her hangi bir ürünün üzerinde virüsün kalıp kalmadığının sorgulandığını dile getiren Kurtoğlu, bu üründe virüs bulunmadığı kanısının müşteriye verilmesinin önem kazandığı da aktardı. İşte bu noktada müşteriye güven vermek için nöropazarlamanın devreye girdiğinin altını çizen Levent Kurtoğlu dijitalleşmenin de etkisiyle nöropazarlamanın çok daha geniş bir çalışma alanına sahip olmasına da yol açtığını söyledi.

Dijitalleşme müşteri memnuniyetini artırıyor

Panelde son sözü alan The Hunger Restoranları CEO’su Nilgün Kudat, restoran ve kafelerde dijitalleşme sürecinin başlamasıyla adisyon işlemleri, işletme yönetimi, menü, paket servis, stok ve ciro takibi yapılabildiklerini, detaylı rapor ve analizleri tek bir program üstünden gerçekleştirebildiklerini anlattı. Müşterilerin şikâyet, öneri ve memnuniyetlerini de dijital olarak alabildiklerini belirten Kudat, “QR menü sayesinde basılı menülerin yerini herhangi bir uygulama indirmeden kare kod okutularak açılan dijital menüler aldı. Müşteriler kare kod menü ile telefonlarından menüye diledikleri zaman ulaşıyor. Kare kod menü ile konuklarınızın öneri-şikâyet-değerlendirmelerini öğreniyor ve tüm hızlı bir şekilde sorunları çözüyoruz. Dijitalleşme süreciyle birlikte ürün ve hizmetlerimizin kalitesi ve müşteri memnuniyetini arttırıyoruz” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

İlk yorum yapan siz olun

    Bir yanıt yazın