İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Fırsat eşitliği için farkındalık oluşturarak ilham veren Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nın kazananları belli oldu

Garanti BBVA’nın, Ekonomist dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin(KAGİDER) işbirliğiyle 14. kez gerçekleştirdiği Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması sonuçlandı. 5 Mart Cuma günü online olarak gerçekleştirilen ödül töreninde, 4 kategorinin birincileri açıklandı. 

Yarışmada, Mapsis Metal’in ortakları Filiz Akkaş ve Pelin Özkal “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” seçildi. Ayşegül Abacı Defne Pelet girişimiyle “Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, Geneon’un kurucusu Begüm Esra Aytan “Türkiye’nin Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimcisi” oldu. Blindlook uygulamasını hayata geçiren Sadriye Görece ise “Türkiye’nin Kadın Sosyal Girişimcisi” ödülünü kazandı. 

Ödül töreninde konuşan Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, “Dünya genelinde %34 olan kadın girişimcilik oranı ülkemizde sadece %13. Verilen desteklerle 2000’li yılların başından bu yana bu oranı 2 kattan fazla artırmamıza rağmen yine de anlamlı bir fark yaratarak dünya ortalamasına henüz yaklaşamadık. Garanti BBVA olarak, kadın girişimciliği ve kadının iş hayatındaki varlığı temel hareket noktamız. Kadın girişimcilere ve iş hayatında kadın varlığının artırılması konusunda yaptığımız çalışmaları 4 ana başlıkta ele alıyoruz. Finansman sağlamak, eğitim, cesaretlendirmek ve rol model olmalarını sağlamak, yeni pazarlara açılmalarına ortam sunmak. Kadın girişimcilerin ve iş hayatında kadın varlığının artırılması ve kalıcı olması için en temel ihtiyaçlarından birisi finansman. Sağladığımız finansman desteği bugün itibarıyla 9 milyar TL’yi geçti. Bu desteklerimizi artırarak devam ettireceğiz.” dedi.

Recep Baştuğ konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadınlarımızı cesaretlendirmek, başarı hikâyelerinin kitleler tarafından bilinmesini, tanınmasını ve de örnek alınmasını sağlamak üzere 2007 yılından bu yana Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışmasını düzenliyoruz. 14 yıl boyunca bütün paydaşların çok büyük katkısıyla bugüne taşıdığımız programımızın arkasında çok büyük bir emek ve niyet var. Yarışmamıza ilk yıl 103 kişi başvurmuştu, 14 yılda bu rakam 40 binlere ulaştı. Bu gelişme bizi umutlandırıyor. Bu yıl finale kalan girişimler arasından çevre, sürdürülebilirlik, fırsat eşitliği ve kapsayıcılık konularına odaklanıldığını ve başarılı çalışmalar yapıldığını gördük. 14 yıllık süreç sonunda Garanti BBVA kültürünün önemli bir parçası olan bu konulara yoğunlaşmış girişimlerin arttığını görmek bizi çok mutlu etti. Yarışmayı kazanan, finale kalan ve başvuru yapan tüm kadın girişimcileri cesaretlerinden dolayı tebrik ediyorum. Ödül töreninin ardından şubelerimizdeki ekranlardan ve sosyal medya kanallarımızdan yarışmanın kazananlarının hikâyelerini anlatacağız. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, 8 Mart haftası boyunca yayınlanacak filmlerle birincilerin başarı hikâyesinin yeni girişimcilere ilham vermesini amaçlıyoruz. Bu vesileyle tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem de, “Kadın girişimciler, erkek girişimcilerin karşılaştıkları sorunların yanı sıra onların karşılaşmadığı pek çok sorunla da mücadele etmek zorunda kalıyor. Kadın girişimcilerin işlerini zorlaştıran faktörlerin başında finansa erişim, bilgi, mentorluk eksikliği, rol model eksikliği, iş dünyasında cinsiyet eşitliğinin özümsenmiş olmaması gibi konular geliyor. Bunlara sosyal ve kültürel ön yargıları da eklemek gerekiyor. Toplumda erkeği hayatın merkezine koyan ve kadının asıl sorumluluğunu çocuk ve yaşlı bakımı gibi gören kültür ve değerler, kadın girişimciliğinin önündeki en büyük engellerden birini oluşturuyor. Bütün bu zorluklara ve pandemiye rağmen bugün Türkiye’deki kadın girişimci oranı %13’e ulaştı. Bu da kadın girişimcilerin gücünün ve direncinin bir göstergesi. Bugün ödüllendirme ayrıcalığı ve mutluluğuna eriştiğimiz farklı kategorilerdeki girişimci kadınlar, bu alandaki kararlılığını ortaya koyuyor. ”dedi.

Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması kapsamında 14 yılda yaklaşık 40 bin kadına ulaştıklarını vurgulayan Erdem şöyle devam etti: “Bu çok ciddi bir rakam. Aileleriyle ve çalışanlarıyla birlikte düşündüğünüzde kayda değer bir ekosistem oluşturduğumuzu düşünüyorum. Bu programın ortaya koyduğu başarılı kadın girişimcilerimiz bize her zaman gurur veriyor, onların hikâyeleri yeni hikâyelerin önünü açıyor. Bu hikâyeleri görünür kılmak ise bizler için ayrı bir mutluluk kaynağı oluşturuyor.”

Ekonomist Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz ise “Ekonomist dergisi olarak, kadının Türkiye ekonomisinde daha fazla söz sahibi olması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye ekonomisinin kırılganlıklardan daha az etkilenmesi için kadının iş hayatında daha fazla yer alması gerektiğini, sürdürülebilir kalkınma için bunun gerekli olduğunu biliyoruz. ‘Tek kanatla geleceğe uçmanın’ mümkün olmadığının farkındayız” dedi.

Bu farkındalıktan hareketle Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER iş ortaklığıyla 14 yıldır, “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması”nı düzenlediklerini hatırlatan Talip Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Kadın girişimci ekosisteminin gelişmesi adına yaptığımız bu çalışmayı çok değerli buluyor, değerli iş ortaklarımıza ve kadın girişimcilerimize teşekkürü bir borç biliyorum. Bugün gelinen noktada yarışmamıza 40 bin civarında kadın yarışmacı başvuru yapmış. 2002 yılında kadın girişimci oranı %4’lerdeydi. Bugün gelinen noktada %13’lere çıkmış. %13 tabii ki yeterli değil, önümüzde gidecek daha çok yolumuz var. Ancak bu artan oranlar doğru yolda olduğumuzu, çorbada bizim de tuzumuzun olduğunu gösteriyor. Çok zorlu bir süreçten sonra ödül alan isimleri belirledik, ödül alan kıymetli kadın girişimcilerimizi kutluyorum. Bir kutlamam ve teşekkürüm de bu yarışmaya girme cesareti gösteren tüm kadın girişimcilere. Çalışmaya, şirketlerimize, ülkemize değer yaratmaya hep birlikte devam edeceğiz.”

Birinciler Hakkında…

Filiz Akkaş ve Pelin Özkal / Türkiye’nin Kadın Girişimcisi

Mapsis Metal

Filiz Akkaş, 16 yıl boyunca makine mühendisi olarak çalıştıktan sonra metal sektöründe özellikle alüminyum profil ve parça işlenmesinde üretici eksikliği üzerine kendi şirketini kurmaya karar verdi. 2011 yılında KOSGEB’den aldığı eğitimlerle Mapsis Metal’i kurarak; 350 metrekare alanda 3 çalışanla alüminyum, çelik, paslanmaz çelik vb. metaller üzerinde dik ve yatay işlem tezgâhlarında talaşlı imalat üretimine başladı. Aynı yıl Pelin Özkal ile ortaklığa başladılar. Milli ve yerli özgün parçaların üretiminin yanı sıra akıllı binalarda kullanılan akıllı gövdelendirme sistemi ve hava temizleme cihazlarının da üretimini yapıyor. 2015’te aldığı Kayıt Kalite Belgesiyle Türkiye’de bu alanda çalışan ilk beş şirketten birini hayata geçirdiler. Pandemi döneminde ise Ultraviyole teknolojisini kullanarak hava temizleme cihazları üretimine başladılar. 2.500 metrekare alanda 35 çalışanıyla üretime devam eden Filiz Akkaş ve Pelin Özkan, farklı ülkelere ihracat yaparak büyümeyi hedefliyor. 

Begüm Esra Aytan / Türkiye’nin Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimcisi” 

Geneon

İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde devam ettiği lisans eğitiminin son yılında TÜBİTAK Teknogirişim’den destek alarak şirketini kurdu. PET türü plastiği ham maddelerine kadar parçalayan tamamen biyolojik, çevreye zararsız ve etkin bir enzimin bakterilerle üretimi üzerine çalışmaya başladı. Dünyada bu enzim üzerinde çalışan az sayıda kişiden biri olarak TÜBİTAK’tan proje başarı belgesi aldı. TÜBİTAK’dan aldığı ikinci destekle koenzim aktivitesini artırarak endüstriyel üretime uyarlamak için çalışıyor. Bir diğer projesi olan boyalı tekstil atık sularının yine tamamen biyolojik, kimyasal içermeyen ve çevreye zarar vermeyen bir bakteriyel enzimle dekolorizasyonu (eski saf rengine döndürülmesi) ve su sarfiyatının önüne geçilmesi için geliştirdiği proje KOSGEB tarafından desteklendi. İlk prototipi ortaya çıkan projenin sektördeki birçok büyük firmayla ön çalışmaları tamamlandı. Enzim aynı iş için üretilen kimyasallara göre çok daha aktif, hızlı ve zararsız bir çözüm olarak iş görüyor. Çevreci bir yaklaşımı benimseyen şirket; daha sağlıklı, daha az maliyetli ürünler üreterek, biyolojik geri dönüşümü yaygınlaştırmayı hedefliyor. 

Ayşegül Abacı / Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi

Defne Pelet

Hatay’da ailesinin sahip olduğu defne kurutma işletmesinde çıkan yakında atıl durumdaki defne dallarının söndürülememesi üzerine dalların yüksek yanıcı özelliğini fark etti. Ardından dalların yanıcı özelliğini değerlendirmek üzere düşünmeye başladı. Doğayı kirletmeden hatta doğayı koruyarak ısınma ihtiyacına çevreci bir alternatif sunan biokütle yakıtı üretmeye karar verdi. Ailesinden aldığı destekle 45 KW gücünde bir pres makinası satın alarak yine ailesine ait olan 100 metrekare kapalı alanda test ve denemeler yaptı. Günde 2 ton kapasiteyle başladığı üretimin ardından 2017 yılında Defne Pelet’i kurdu. Üretimi kısa sürede günde 5 tona çıkarttı. Türkiye genelinde defne dal atıklarından biokütle yakıtı üreten ilk şirketi kurarken, pelet yakıtı alanında ülkemizin tek kadın girişimcisi olarak faaliyet gösteriyor. Üretimi günde 20 tona çıkardıktan sonra ilk ihracatı Finlandiya’ya gerçekleştirdi.  Hedefi üretimini artırarak Türkiye’de ve dünyada pelet yakıtı konusunda ilk akla gelen marka olmak.

Sadriye Görece / Türkiye’nin Kadın Sosyal Girişimcisi

BlindLook

Lise eğitimini ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan aldığı bursla ABD’de tamamladı. Görmemenin değil şartların engel yarattığını da ABD’de fark etti. Eğitimine Boğaziçi Üniversitesi’nde devam ederken bağımsızlık ve mücadele bilincini ülkemizdeki görme engellilere aktarabilmek amacıyla birçok projede yer aldı. Gittiği bir restoranda menüyü okuyamadığı için sipariş vermekte zorlanması üzerine ne yapabileceğini düşünmeye başladı. Görme engellileri sosyal hayatta ve dijital dünyada özgürleştirmek vizyonuyla BlindLook’u kurdu. Ortağıyla birlikte BlindLook mobil uygulamasını tamamen sesli yönlendirmelerle çalışan bir restoran uygulaması olarak tasarladı. Blindlook’un ağına bir yılda 1.000’den fazla restoranı dahil ederken, 20 farklı şirketle iş ortaklığı yaptı. Pandemi döneminde görme engellilerin karşılaştığı zorlukları ortadan kaldırmak için dijital dünyadaki erişilebilirlik standartlarını belirleyip uygulanmasını sağladığı EyeBrand global sertifikasyon programını hayata geçirdi. Ayrıca, görme engelliler için özelleştirilmiş bir hayat okulu olan EyeLearner’ı hayata geçirdi. Nisan 2021’de global pazara açılacak platformun 5 yıl sonra erişilebilirlik teknolojileri alanında dünyanın en büyüğü olmasını hedefliyor. 

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın