Son 10 yıldır hızla artan Türkiye?nin deri ihracatında 2023 hedefi 10 milyar dolar olarak belirlendi. Teşvik ve doğru hayvancılık politikalarıyla bu hedefe çok uzak olunmadığını söyleyen Deri Tanıtım Grubu Başkanı Lemi Tolunay, ?Modada Batı?nın çözüm ortağı, Doğu?nun tasarımcısı konumundayız? dedi.

?Türk Deri Markaları?nın iç ve dış pazarda tanıtımı, dünyada Türk derisi imajının güçlendirilmesi amacıyla 2005?ten bu yana faaliyetlerini yürüten Deri Tanıtım Grubu (DTG)?nin, sektörün sorunlarını konuşmak ve ihracat hedeflerini aktarmak amacıyla düzenlediği basın toplantısı, 14 Haziran 2012 Perşembe günü, İstanbul Pera Palas Otel?de gerçekleştirildi.

DTG Başkanı Lemi Tolunay ve Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Başkanı Erdal Matraş?ın ev sahipliğinde yapılan toplantıda, Türkiye?nin deri ve deri mamulleri üretimi, ihracat gücü, ürün ve işleme kalitesindeki liderliği, Türk derisinin iç ve dış pazarlardaki konumu, üretim ve ihracatın geliştirilmesi için önerilen tedbirler masaya yatırıldı.

Türk deri sanayinin bugün hem bilgi hem de tasarım açısından dünyada önemli bir konuma yükseldiğini belirterek söze başlayan DTG Başkanı Lemi Tolunay, artık üretim becerisi, kalite ve tasarımda İtalya?yla yarışabilecek düzeyde olduğumuzu vurguladı. Tolunay, ?Bilgi birikimimiz ve üretim becerimizle Batı?nın çözüm ortağı, dünya modasına entegrasyonumuzla Doğu?nun takip ettiği tasarım merkezi konumundayız? dedi.

Dışsatımın %40?ı ihracat istatistiklerine yansımıyor

Son 5 yıllık ihracat rakamlarının da bu trendi ortaya koyduğunu belirten Tolunay, ?2010?da ekonomideki genel toparlanmaya paralel olarak, ihracat, üretim ve istihdam rakamlarımız da pozitife döndü. Deri ve deri mamulleri ihracatımız yüzde 18.2 artarak 1.328 milyar dolara ulaştı. Sektör 2011 yılını 1.44 milyar dolarlık ihracatla kapattı. Aynı yıl üretim yüzde 7.7 artarken, istihdamdaki artış yüzde 8?e ulaştı. Bugün deri yan sanayii ve perakende sektörü ile birlikte 400 bini aşan istihdam rakamıyla Türkiye?nin en önemli ekonomi aktörleri arasında olmayı sürdürüyoruz? diye konuştu.

Türkiye?nin 2023 ihracat hedefi olan 500 milyar dolara ulaşmada Türk dericilerine büyük bir rol düştüğünü hatırlatan Tolunay, sözlerine şu şekilde devam etti: ?Ancak deri sektörünün ihracat gücünün artırılması için bazı düzenlemeler ve teşvikler gerekiyor. Öncelikle doğrudan ihracat rakamlarına yansımayan yurtdışı satışlarının da bulunduğu dikkate alınarak, sektör büyüklüğünün doğru analiz edilmesi şart. Bugün özel faturalı, yolcu beraberi ve turistik satışları da kattığımızda sektörün ihracat gücü 3.5 milyar doları aşıyor. Uzun vadeli hayvancılık politikası ve doğru teşviklerle bu rakam daha da artırılabilir.?

Deri sektörünün yeni teşviklerden yararlanma şansı az

Hükümetin açıkladığı son teşvik paketine de değinen Tolunay, ?Teşvik paketini başarılı buluyoruz. Öte yandan bu teşvikler iller arası gelişmişlik farklarına göre düzenlendi. Oysa deri sanayiinin çevre ve insan sağlığını gözeten büyük yatırımlı tesisleri, Tuzla, Çorlu, Uşak,  Menemen, Gerede ve Bursa organize sanayi bölgelerinde faaliyetini sürdürüyor. Devletin izin verdiği bu organize sanayi bölgelerinin dışında firmaların üretim yapmaları mümkün değil. Altyapısı olmayan bölgelere verilecek teşviklerden deri sektörünün yararlanma şansı az? diye konuştu.

Teşvikler sektörün beklentileri yönünde düzenlendiği ve uygulandığı takdirde, bunun Türkiye?nin deri dışsatımına çok olumlu katkıları olacağından bahseden Tolunay, ?Böylece toplam deri dışsatımı %300 büyüyerek, 3.5 milyar dolardan 10 milyar dolara ulaşabilir? dedi.

Türk tasarımcılırla yurtdışında tanıtım yapıyoruz

DTG tarafından açıklanan rakamlara göre, küresel pazarlarda daralma görülen 2012?de bile Türkiye deri ihracatında yüzde 5 büyüme yaşanması bekleniyor. Bu rakamı daha da artırmak için ihracat yapılan coğrafyaların her geçen gün genişletildiğinden bahseden Tolunay, ?İhracatımızın en fazla olduğu ülke Rusya. Son yıllarda ayrıca, Japonya, Çin, Hong Kong ve Güney Kore gibi Uzakdoğu ülkelerine ihraç edilen Türk deri ve deri mamulleri büyük artış gösteriyor. Rusya, Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, Belçika, Irak, Suudi Arabistan, Bulgaristan, Azerbaycan, Libya  gibi geniş bir coğrafyaya Türkiye?den deri ve deri mamulleri satmaya devam ediyoruz? dedi.

İhracat hedeflerinin artırılmasında, tasarım ve modadaki rekabet gücümüzün de önemine değinen Tolunay, ?Bunun için oldukça başarılı girişimlerde bulunuyoruz. Deri ile çalışan Türk tasarımcılara yurt dışı moda şovlarında maddi destek vererek, özel tasarımlar hazırlatarak dış pazarlarda tasarım yönümüzü tanıtıyoruz. Onlarla birlikte katıldığımız Çin ve Hong Kong deri fuarlarında ?odak ülke? olarak yer aldık. Aynı zamanda sektöre yeni tasarımcılar yetiştirmek için eğitim programları ve yarışmalar da düzenliyoruz. Amacımız dünya deri pazarında en çok tercih edilen ve beğenilen marka olmak. Uzakdoğu daki tanıtım atağımızı Avrupa?da da sürdüreceğiz? diye konuştu.

?Deri üretiminde dünya devleri arasındayız?

Tolunay?ın ardından söz alan Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Başkanı Erdal Matraş, Türk deri sanayinin büyüklüğü ve üretim gücü hakkında katılımcılara bilgi verdi. Bugün Türkiye?de, ayakkabı, deri konfeksiyon, saraciye ve tabakhane olmak üzere 23 bini aşkın deri üretim tesisinin faaliyetini sürdürdüğünü vurgulayan Matraş, ?Ülkemizde sayıları 14?ü bulan Deri Organize Sanayi Bölgelerinde, Avrupa standartlarında, çevre ve insan sağlığına duyarlı, modern üretim gerçekleştiriliyor. Deride bir dünya devi olduk? diye konuştu. Matraş, özellikle kürk süed işlemede dünyada rakipsiz olduğumuzu vurguladı.

?Sütümüz çok, etimiz yok?

Yakalanan bu başarıya rağmen, sektörün üretim gücünün aslında çok daha artırılabileceğini vurgulayan Matraş, ?Bunun için öncelikle ham deri yetersizliğinin giderilmesi, ardından da üretim gücümüzün artırılması için nihai deri ürünleri ithalatında ek vergi uygulamasına gidilmesi gerekiyor? dedi. Matraş, deride hammadde sıkıntısının ancak doğru hayvancılık politikalarıyla önüne geçilebileceğini belirtti. ?2002?de hayvancılık sektörüne verilen yaklaşık 80 milyon TL?lik destek, bugün 2 milyar TL?yi geçmiş durumda. Yani, hayvancılığa teşvik son 10 yılda 20 kat artırıldı. Oysa bizim hala derisini kullanabileceğimiz kesim hayvanımız yetersiz. İthal etmek zorunda kalacak kadar çok et sıkıntısı yaşarken, her gün 7 milyon öğrenciye okullarda süt dağıtıyoruz. Bu rakamlar, sektörümüzde ithalata bağımlılığın teşviklerde önceliğin et değil süt besiciliğine verilmesi tercihinden kaynaklandığını gösteriyor? dedi.

Hükümetin ve yetkililerin başta Uzakdoğu olmak üzere ithal edilen kalitesiz deri ve deri mamullerine karşı mücadele vermesi gerektiğini hatırlatan Matraş, ?Kalitesiz derinin, 37 çeşit kansere, solunum yetmezliğine, hamilelikte düşüğe ve erkeklerde kısırlığa neden olduğu ispatlandı. Sanayi Bakanlığı?nın uygulamaya koyduğu ?etiketleme sistemi? kalitesiz deri mamulleriyle mücadelede önemli bir yer tutuyor. Ancak tüketiciler ve tüm sektör bu konuda Avrupa ülkelerinin gösterdiği hassasiyeti göstermek zorunda? dedi.

Deri ürünleri ithalatında ek vergi uygulansın

Türkiye?de deri üretiminin bugünkü rakamların çok daha üstüne çıkabileceğini savunan Erdal Matraş, bu konuda nihai deri ürünleri ithalatında ek vergi sisteminin getirilmesini isteyerek sözlerine şöyle devam etti:

Ağustos 2011?den bu yana tekstil ürünleri ithalatına uygulanan ek vergi, bu sektörde ithalatı azalttığı gibi, yerli üreticinin kapasitelerini tam olarak kullanabilmesine olanak sağladı. Üstelik rakamlar bize bunun karşılığında sektörün ihracat gücünün olumsuz etkilenmediğini gösteriyor. Ülkemiz cari açığının kapanmasında da olumlu rol oynayacak bu ek vergi uygulamasının biran önce nihai deri ürünleri ithalatında da yürürlüğe girmesini ümit ediyoruz?.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın