Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER)’in Konut Sektörü ve Değerlendirmesi hakkında yaptığı açıklama;

>>Mevcut düzenlemenin değiştirilmesi ve KDV oranının yüzde 18?e yükseltilmesi halinde, ilave gelecek yüzde 17 oranındaki KDV yükü, hayatları boyunca yaptıkları en büyük yatırımı karşılamaya çalışan pek çok aileyi olumsuz etkileyecektir.

>>Bu durum istihdamın 300 bin kişi azalması,  sektörün büyük ölçüde kayıt dışına çıkması, yeni ve nitelikli projeler yerine, daha vasat ve daha güvensiz projelere yönelinmesi, anlamına gelecektir.

2003-2011 döneminde yıllık ortalama yüzde 5,3 büyüyen ülke ekonomimize paralel olarak,  inşaat sektörü de yüksek bir büyüme ivmesi yakalamış, 9 yıllık dönemde ortalama yüzde 6,7 oranında büyüme göstermiş ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içinde yüzde 5,8 oranında pay sahibi durumuna gelmiştir. Tüm İnşaat sektörünün yüzde 75?ni oluşturan ve yüzde 95 oranında yerli ürünler kullanarak üretim yapan konut sektörü, lokomotif bir sektör olarak 250?den fazla alt sektörü beraberinde büyütmesinin yanı sıra, bu dönemde 500.000 kişilik ek istihdam sağlamıştır. Aynı dönemde konut sektörü bizzat kendi içinde istihdam ettiği işgücünün yanı sıra, hizmet aldığı alt sektörlerde de istihdamı beslemiştir. İnşaat sektöründe istihdam edilen kişi sayısı 2012 yılı.şubat ayı itibariyle 1 milyon 306 bin adede ulaşmıştır.

Kentsel dönüşüm ihtiyacı

Konut üretimi, potansiyel deprem tehdidi ve kentsel dönüşüm planları ile, ülkemizin en önemli gündem maddelerinden biri haline gelmiştir. Ülkemizdeki kentsel dönüşüm ihtiyacı değerlendirildiğinde,  toplam 7 milyon adet konutun yenilenmesi gerektiği ve bu dönüşümün 20 yıl gibi çok uzun bir zamana yayılması halinde dahi, her yıl sadece kentsel dönüşüm amaçlı 350 bin adet konutun yeniden inşa edilmesi  ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu üretimin yapılabilmesi için her yıl yaklaşık 42 milyar TL tutarında bir inşaat maliyetinin finanse edilmesi gerekecektir.

Kentsel dönüşüm alanlarının KDV?den muaf tutulması halinde yıllık 350 bin konut muafiyet kazanacak, sektörün ürettiği yaklaşık 400 bin konut  farklı KDV oranı ödeyecek, bu da sektörü kaosa sokacaktır.

KDV arttırımı tüketiciyi olumsuz yönde etkileyecektir

Deprem endişesi yaşayan, daha sağlıklı ve sosyal imkanı olan yaşam alanlarında çocuklarını yetiştirmek isteyen aileler, yıllarca para biriktirmek ve hatta borçlanmak suretiyle, 150 m2?yi geçmeyen konutları mevcut vergi düzenlemelerine göre alım bedeli üzerine yüzde 1 KDV ödeyerek satın almaya çalışmaktadır. Ancak mevcut düzenlemenin değiştirilmesi ve KDV oranının yüzde 18?e yükseltilmesi halinde, ilave gelecek yüzde 17 oranındaki KDV yükü, hayatları boyunca yaptıkları en büyük yatırımı karşılamaya çalışan pek çok aileyi olumsuz etkileyecektir. Bugünlerde artan konut kredisi faiz oranları nedeniyle zaten zorlanan halkımız, KDV artışı olması halinde ihtiyaç duydukları konutları alamaz hale gelecektir. Bu durumda bugün itibariyle yaklaşık 1 milyon adete yakın konut stoku olan ülkemizde yeni projelerin önü mutlaka kesilecektir.

Dünya ekonomisin de konut krizleri kaynaklı problemler ve görülmemiş finansal sıkıntıların yaşadığı son dört yıldır, ülkemizde üretilen konutların büyük çoğunluğunun yüzde 1 oranında KDV?ye tabi tutulması ve faizlerin aylık yüzde 1 oranının altında seyretmesi sayesinde, konut sektörümüz dünyadaki çalkantılardan etkilenmemiş ve üretimini sürdürmüştür. Ancak son dönemde konut kredi faizlerinin yıllık yüzde 9?lardan yüzde 15?lere yükselmesi ile konut üretiminde ve satışında bir önceki yıla nazaran önemli bir yavaşlama gerçekleşmiştir.

Konut satışları düşerken krediler yavaşlıyor

TÜİK tarafından açıklanan ve konut satışları istatistiklerine göre 2011 yılı son üç aylık döneminde Türkiye genelinde 118 bin 867 adet konut tapuda el değiştirirken, 2012 yılının ilk üç aylık döneminde bu rakam 96 bin 92 adet olmuştur. Bu rakamlar Türkiye genelinde konut satışlarında yüzde 19,2 oranında bir azalmaya işaret etmektedir. İl bazında bakıldığında ise konut satışları bu yılın ilk üç ayında geçen yılın son üç ayına göre İstanbul’da yüzde 14,3, Ankara’da yüzde 23,7 oranında azalmıştır.

Bankalar tarafından kullandırılan konut kredilerine bakıldığında yine bu sene önemli bir yavaşlama olduğu görülmektedir. Bankalar tarafından kullandırılan konut kredilerinin hacmi 2011 yılının ilk yarısında aylık ortalama 1,5 milyar TL artış gösterirken, yılın ikinci yarısında bu tutar aylık ortalama 540 milyon TL’ye inmiştir. Geçtiğimiz yılın ikinci yılında hissedilmeye başlanan yavaşlama bu yılın ilk çeyreğinde iyice belirgin hale gelmiştir. 2012 yılı ilk çeyreğinde konut kredisi hacmindeki toplam büyüme 630 milyon TL olmuştur ve bu rakam aylık ortalama 210 milyon TL civarında bir büyümeye işaret etmektedir. Bu çerçevede geçtiğimiz yılın başlarında kredilerini rahatlıkla büyütebilen bankaların, bugün itibariyle ancak mevcut hacimlerini koruyabildikleri, ilave bir büyüme gösteremedikleri anlaşılmaktadır.

Konut alıcısı teşvik edilmeli

Ülkemizi, milletimizi, sektörümüzü ve tüm yan sektörlerini korumak ve hızla kalkınan Türkiyemiz?in önünü açmak için, ülke ekonomisinde lokomotif sektörlerden biri olan konut üreticilerinin önündeki zorlukların,  risklerin ve sıkıntıların giderilmesi,  konut alıcılarının teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizmekte yarar görüyoruz.

Sonuç olarak;

>>Sektördeki konut KDV oranları değişmemelidir.

>>Kentsel dönüşüm alanlarının KDV?den istisna edilmesi kaosa yol açacaktır.

>>Arsalar için belediyelerden alınan imar durum yazıları ve akabinde alınan inşaat ruhsatları, 5 yıl süreyle kazanılmış hak olmalıdır. İmar planlarında bir değişiklik olsa bile kazanılmış haklara göre inşaat yapılmasına müsade edilmelidir.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın