2 Mayıs itibarıyla Türkiye genelinde başlatılan ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı?nca yürütülen Okul Sütü Programı çerçevesinde dağıtılan sütleri içen bazı öğrencilerin çeşitli şikâyetlerle sağlık kuruluşlarına başvurmasının ardından Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bir basın açıklaması hazırlayarak kamuoyu ile paylaştı.

Sağlık kuruluşlarına başvuran çocukların durumunun iyi olduğunun ve şikâyetlerin süt şekerine karşı hassasiyetten kaynaklandığının belirtildiği açıklamada, bu şikâyetlerin ortaya çıkabileceği öngörüldüğü için okullarda oluşturulan komisyon üyelerine ve öğretmenlere eğitim verildiği ve gerekli uyarıların yapıldığı belirtildi.

Açıklamada, ?Veliler bazı çocukların süte hassasiyet gösterebilecekleri konusunda uyarılmıştır. Bu amaçla komisyonlara, öğretmen, veli ve öğrencilere yazılı doküman dağıtılarak hassasiyeti olan çocukların okul sütü projesi kapsamı dışında bırakılması hususuna dikkat çekilmiştir. Proje yürütülürken, bünyesi süt şekerine hassasiyet gösterebilecek çocuklarımız için, aileler ve okul görevlilerinin dikkatli davranması gerekmektedir.? ifadesine yer verilirken, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı?nın konuyla ilgili teknik ve idari inceleme başlattığı kaydedildi.

Bakanlık tarafından dağıtımdan önce tüm sütlerden numune alındığına ve sağlık şikâyeti olan okullardaki numunelerin analize gönderildiğine dikkat çekilen açıklamada, sağlık kuruluşları ve gıda kontrol laboratuvarlarındaki analiz sonuçları alındıktan sonra konunun detaylarının kamuoyuyla paylaşılacağı ifade edildi.

Konuya ilişkin bir diğer açıklama da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Erol?dan geldi. Katıldığı ?3. Gıda Güvenliği Kongresi?nde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erol, ön bulgular itibarıyla sütlere ilişkin herhangi bir sağlık ve bozulma tehdidinin söz konusu olmadığını belirtti. Toplam 7,2 milyon kutu süt dağıtıldığını, buna karşın etkilenen çocuk sayısının oldukça sınırlı olduğunu dile getiren Erol, ailelerin herhangi bir endişe duymamalarını, mikrobiyel zehirlenme olayının söz konusu olmadığını kaydetti.

Şikâyetlerin laktoz intoleransına bağlı bir problem olduğunu aktaran Erol, emin olmak adına problemin görüldüğü bütün illerden örnek alındığını, yapılan tetkiklerin bir kısmının devam ettiğini ve şu ana kadar bir problemle karşılaşılmadığını söyledi. Sütlerin tarihinin geçmediğini ve bozuk olmadığını kaydeden Erol sözlerini şöyle sürdürdü: ?Ön bulgular itibarıyla sütlere ilişkin herhangi bir sağlık tehdidi, bozulma tehdidi söz konusu değil, herhangi bir sağlık problemine ya da bozulmaya neden olan bir bakteri veya mikrobiyolojik tehlike bulgusu da yok. Toplam 7,2 milyon kutu süt dağıtıldı, etkilenen çocuk sayısına baktığımızda çok sınırlı sayıda. Tabii bunu da dikkate alıyoruz ama böyle bir problem olmuş olsaydı, bu çocukların hemen hemen büyük bir bölümünde bu olumsuzluğu, bu sağlık tehlikesini görürdük. Ancak belli yerlerde, belli çocuklarda böyle bir reaksiyon var, hekimlerimizin açıklamaları bu yönde. Netice itibarıyla bizim elde ettiğimiz bulgular yönüyle, sağlık yönüyle bir sorun yok. Onlarla ilgili sonuçlar çıktığında da Bakanlık olarak gerekli açıklamayı yapacağız.?

UHT süt yerine günlük kutu süt dağıtılması gerektiği yönündeki yorumlara da değinen Erol, her gün 7,2 milyon kutu süt dağıtılacağına dikkat çekerek, bu sütlerin belli koşullarda transferinin gerektiğini ifade etti. ?UHT sütte 140 santigrat derece gibi yüksek ısı işlemi uygulanıyor. Buradaki bakteriler, mikroorganizmalar hepsi inaktif hale getiriliyor. Bunu oda sıcaklığında 3-4 ay muhafaza edebiliyoruz.? diyen Erol, tüm bu nedenlerle böyle bir programda seçebilecek en güvenli sütün UHT süt olduğunu kaydetti.

Erol sözlerini şöyle tamamladı: ?Bu program, son derece güvenli bir programdır. Bu programın asıl amaçlarından biri, belli yaş grubundaki çocuklara belli miktarda, belli bir süre için hayvansal proteini süt marifetiyle vermek. Aynı zamanda süt tüketim alışkanlığını geliştirmek, süt arzının fazla olduğu dönemlerde de sektörümüzde bir regülasyona gitmek. Yani çok amaçlı, çok faydalı bir proje. Çok önemli bir proje, belli maliyeti olan bir proje ve bu projeyi ülke adına önemsiyoruz.?

süthattı


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın