İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

YAŞAM TARZINIZI DEĞİŞTİREREK MEME KANSERİ RİSKİNİ YÜZDE 63 AZALTABİLİRSİNİZ

Meme kanserinde erken tanının mümkün olduğunu, erken tanı ile tedavisinin ve sonraki süreçte kaliteli ve sağlıklı yaşamın mümkün olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özaydın, yaşam tarzını değiştirerek meme kanseri riskinin yüzde 63 oranında azaltılabileceğini belirtti.

MEMEDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Nilüfer Özaydın, Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında İstanbul Sağlık Müdürlüğü personeline meme sağlığı semineri verdi. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Kanser Birimi tarafından organize edilen, “Birinci Basamakta Meme Kanseri ve Meme Kanseri Taramalarının Önemi” başlıklı oturumda Doç. Dr. Nilüfer Özaydın, meme kanserinde erken tanının mümkün olduğunu, erken tanı konulduğunda tedavisinin de mümkün olduğunu, tanı-tedavi sürecinden sonra da kaliteli ve sağlıklı yaşamın mümkün olduğunu vurguladı.

İki yılda bir kez mamografi!

Meme kanserinden korunma sorumluluğunun “kadınların ellerinde” olduğunu belirten Doç. Dr. Özaydın, meme kanserinden korunabilmek için kadınların ideal ağırlıklarını korumaya özen göstermelerini ve günde en az 30 dakika, düzenli fiziksel egzersiz yapmalarını, alkol ve sigara kullanmamalarını, her ay mutlaka kendi kendilerine memelerini muayene etmelerini, 40’lı yaşlarından itibaren, hiçbir yakınmaları olmasa dahi yılda en az bir kere hekime meme muayenesine gitmeleri gerektiğini ve meme kanserinin erken tanısında en güvenilir test olan ve Sağlık Bakanlığı’nın KETEM’lerinde ücretsiz olan mamografilerini mutlaka yaptırmaları gerektiğini belirtti. MEMEDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Nilüfer Özaydın ayrıca 40-69 yaş arasındaki her sağlıklı kadının, iki yılda bir kez mamografi tetkiki yaptırmasını, birinci derece yakınında meme kanseri olan kadınların ise, hekime başvurarak risklerine göre, saptanan sıklıkta ve yaşlarda mutlaka düzenli meme kontrollerini yaptırmalarını önerdi.

Yaşamınızda egzersize yer açın, stresten uzak durun!

İki saati aşkın süren seminerde Doç. Dr. Nilüfer Özaydın, son olarak meme kanseriyle ilgili yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre değiştirilemeyen ve değiştirilebilen risk faktörlerini açıkladı. Araştırmanın sonuçlarına göre değiştirilemeyen risk faktörleri (geç menopoza girmek, erken adet görmek, iyi huylu meme hastalığının olması, ailede meme kanserli yakının olması) yüzde 37.2 iken, değiştirilebilen risk faktörlerinin yüzde 62.8 olarak saptandığını özellikle vurguladı ve ekledi: ‘‘Değerli hanımlar, yaşam tarzınızı değiştirerek meme kanseri olma riskinizi yüzde 63 azaltabilirsiniz, yaşamınızda egzersize ve stresten uzaklaşmak için reiki, yoga, meditasyon, dua gibi size en uygun etkinliklere yer verin. Meme sağlığınız sizin ellerinizde” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

İlk yorum yapan siz olun

    Bir yanıt yazın