İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

KDV artışı sektörü daraltmaz

1 Ocak 2013 tarihi itibari ile inşaat sektörünü ve kamuoyunu meşgul eden gayrimenkuldeki KDV oranları artışının konut talebini hangi yönde etkileyeceği konusu önem arz etmeye başlamıştır. Sektörü izlediğimizde genel kanının %15-20 oranında daralma yaşanacağı yönünde bir yaklaşım sergilediğini görmekteyiz. Bir diğer tedirginlik de, mevcut maliyetlere eklenen vergiler sebebiyle, gayrimenkul geliştiricilerinin bir anda artan fiyatları, tüketiciye nasıl kabul ettireceği noktasıdır.

Bilindiği üzere 1 Haziran 2012 tarihinden önce ruhsat almış 150 metrekarenin altındaki konutlarda KDV oranı %1 belirlenmiştir. Bu tarihten sonra ruhsat alan konutlar ise, konutun bulunduğu arsanın metrekare vergi değeri 500 – 1.000 TL aralığında olanlar için KDV oranı %8, 1.000 TL üzerindekilerde ise %18 olarak belirlenmiştir.

Bu çerçevede yasa koyucu tarafından konutun değeri ile orantılı bir vergilendirme yapısı hedeflenmiştir. Daha önce Levent?te satılan 150 metrekareden küçük konutun KDV?si de Adıyaman da ki konutun KDV?si de aynı idi. Yeni oranların açıklandığı tarih olan yılbaşı itibariyle düzenleme uygulamaya başlandı ve bu tarihten önce ruhsat alan konutlarda KDV oranı %1 olarak kaldı, bu da söz konusu konutları alacaklar için %17 avantaj sağlamaktadır. Dolayısıyla mevcut stokların satışında düşük KDV oranı, sektör açısından önemli avantaj sağlamaktadır. Bu tarihten sonra ruhsat alacak konutların ise teslimi en az 14-18 ay sonra olacağından, pratikte yüksek KDV ancak 2014 yılı içinde uygulanmaya başlanacaktır.

Biz Keten İnşaat A.Ş. olarak sektörün öngörüldüğü gibi %15-20 daralma yaşayacağını düşünmemekteyiz. Bunun en önemli sebeplerinin başında 1-1,5 senelik konut stoklarının, %1 lik KDV avantajı ile rahat satılabilir noktaya gelmesi ve bu durumun yan tedarikçileriyle birlikte tüm sektöre olumlu yansıması olasılığı. Yalnızca KDV oranı artışı nedeniyle piyasanın ciddi ölçüde daralması beklenemez, zira yıl içinde TL konut kredisi faizleri aylık %1.20?lerden %0.80?lere geriledi. Bunun anlamı şudur, KDV ile gelen maliyet faiz düşüşüyle dengelenebilir. Gerekirse teslimde tahsili gereken KDV için teslim zamanı özel kredilendirmeler ve vadeler yapılarak alıcı üstündeki yükler minimize edilebilir. Bu konuda bankaların gereken hassasiyeti göstereceğini düşünmekteyiz.

Sonuç olarak unutmamalıyız ki, piyasaları olumsuz etkileyeceğini düşündüğümüz benzer durumlar yeni oluşumlara ve fırsatlara kapı açabilir.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın