İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dolar neden yükseldi?

Döviz piyasası, özellikle dolar, bu hafta epey hareketli seyretti. Herkesin merak ettiği soru, daha devam eder mi, yoksa düşer mi? Bunun cevabını verebilmek için dolar kurunun, bugün neden yüksek seviyede hareket ettiğini anlamamız gerekiyor. Başta, dolar almak isteyenlerin sayısı, satmak isteyenlerden daha fazla. Dolar talebi, dolar arzına göre daha yüksek. Yüksek olduğu için de doların fiyatı yükseliyor? O zaman bizim yanıt bulmamız gereken soru şu? İnsanlar neden dolar almak istiyor? Yani dolar talebi neden yüksek ve buna bağlı olarak fiyatı neden artıyor? Ya da bununla birlikte, dolar bozdurmak isteyenler neden yok? Bunun ekonomik gerekçelerini konuşmak lazım. Bunları yok sayarak, tahminde bulunmak pek gerçekçi olmaz. Nedir bu gerekçeler?

BU YIL ÖDENECEK DIŞ BORÇ 170 MİLYAR DOLAR
Türkiye’nin önümüzdeki 12 ay içinde çevirmek zorunda olduğu dış borç miktarı kabaca 170 milyar dolar. Bu borcu ödemek zorundayız. Bu borcu ödeyebilmek için ya dolar kazanmamız lazım, ya da doları bir yerden ödünç almamız lazım ki bu borcu çevirebilelim.
Peki doları nereden kazanabiliriz? Malum, bizim dolar kazandığımız ilk adres ihracat. Mal satıyoruz, bunun karşılığında da yurt dışından döviz girişi oluyor. Bu dövizi kullanıp, döviz ihtiyaçlarını karşılamak için piyasaya sürebiliriz. Ancak son açıklanan veriler gösteriyor ki, ihracat çok önemli oranda düştü. İhracatta gerilemenin olduğu görülüyor. Yakın zamanda ihracatta bir toparlanmayı da beklemiyoruz. Çünkü, küresel salgın devam ediyor. Bu salgına bağlı olarak da dünya ekonomileri ciddi oranda küçülüyor. Küçüldüğü zaman bizim ürettiğimiz mal ve hizmetlere olan talep de doğal olarak düşüyor. Düştüğü için de ihracatımız azalıyor. Bizim ihracat yaptığımız bölgelere özellikle baktığımızda, 2020 yılında çok ciddi bir daralma bekleniyor. Malum, Avrupa bölgesi ihracatımızın yarısını oluşturuyor. Bu bölge daralma beklentisi içinde. Avrupa bölgesinde daralma olduğu zaman bizim mal satmamız da doğal olarak zorlaşıyor. Dolayısıyla ihracattan çok ciddi bir döviz girdisini bu yıl beklemiyoruz.
Başka nereden döviz girdisi bekleyebiliriz? Türkiye’nin önemli döviz girdisi sağladığı sektörlerden bir tanesi turizm sektörü. Sektör gerçekten Türkiye’nin çok önemli döviz girdisini sağlıyor. Kabaca yıllık 40 milyar dolar civarında bir girdi buradan geliyor. Ama bu sene turizmden 40 milyar gelir elde etmek küresel salgın şartlarında pek mümkün mü? Mümkün gözükmüyor. Çünkü salgın devam ediyor. Turistlerin Türkiye’ye gelmesi muhtemelen mümkün olmayacak. Seyahat yasakları ve kısıtlamalar kaldırılsa bile insanlar virüs korkusu nedeniyle tatile gitmek istemeyeceklerdir.

İHRACAT DÜŞTÜ, TURİST GELMİYOR, YABANCI YATIRIM YOK
İhracattan ve turizmden döviz gelmeyecek. Başka nereden gelebilir? Yabancı yatırımcılardan olabilir mi? Türkiye geçmişte, yabancı yatırımcılardan ciddi miktarda döviz girdisi sağladı. Hazine tahvilleri satıldı, onlar geldi borsadan hisse senetleri aldı. Hatta doğrudan yabancı yatırımcılar geldi. Fakat bu sene o da olmayacak. Yerleşiklerin yatırım yapmadığı bir ortamda, yabancı sermayenin gelip Türkiye’ye yatırım yapmaları söz konusu olmaz. Üstelik sadece Türkiye’ye değil, gelişmekte olan ülkelere doğru bir sermaye akımının olmadığı gözüküyor. Yeni sermaye girişini bir yana bırakalım, mevcut yabancı sermayenin de gelişmekte olan ülkelerden çıktığı görülüyor. Türkiye’den de bu çıkış devam ediyor. Yani yabancı yatırımcılardan da döviz arzı olmayacak.
Başka nereden bulunabilir? IMF’den alınabilir. IMF, korona nedeniyle acil fon desteği sundu, Türkiye de bundan yararlanabilir. Türkiye’nin bu konuda, bütün üye ülkeler gibi imkanı var ve IMF’deki kotasının bir buçuk katı bir kaynağı kullanabilir. 9,5 milyar dolara yakın bir kaynak koşullara bağlı olmadan Türkiye tarafından kullanılabilir. Ancak ekonomi yönetiminin açıklamaları, IMF kaynağının kullanılmayacağı izlenimini veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, IMF’den bir kaynak kullanma girişinin olmadığını açıkladı. Hükümet bu kaynağı siyaseten riskli buluyor.

MERKEZ BANKALARI İLE SWAP YAPMAK İÇİN GİRİŞİMLER SÜRÜYOR
İhracattan döviz gelmiyor, turist yok, yabancı yatırımcıdan döviz arzı yok ve IMF kaynağı kullanılmıyorsa, bu durumda döviz ihtiyacı için gidilecek tek yer, diğer ülkelerin merkez bankaları. Döviz miktarını bollaştırmak için diğer ülkelerin merkez bankalarıyla takas işlemi – swap anlaşması yapmak. Bunu en yaygın olarak yapan merkez bankası Fed, birçok merkez bankasıyla döviz takası işlemine girişti. Bu ülkelerin döviz ihtiyacını karşılamak için o ülkelerin merkez bankalarına doğrudan limiti tahsis etti, onların ihtiyaç duymaları halinde bunu kullanabileceklerini ifade etti. Türkiye’nin bundan yararlanma ihtimali düşük görülüyor. Çünkü, bu imkanı Fed, başta ABD ile yüksek iş hacmi olan ülkelere sağlıyor. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası takas işlemi yapabilir mi? Yapabilir ve hükümet bu konuda girişimlerde bulunuyor. Bunlar doların arz yönüne ilişkin değerlendirmeler. Bir taraftan da talep tarafı var.

DOLAR TALEBİ YÜKSEK SEYREDİYOR
Arz tarafında imkanlar kısıtlıyken, talep tarafında dolar almak isteyenler var. İnsanlar ya da şirketler dolar başta olmak üzere döviz almak istiyor ve dolar talebi yüksek seyrediyor. Pek çok gerekçeyle yüksek seyrediyor. Dış borçun dışında, pek çok iktisatçının beklentisi Türkiye ekonomisine ilişkin olarak negatif. 2020 yılı kayıp yıl, ekonomi küçülüyor. Ekonomisi kötü giden ülkenin parasının değerinin düşmesi genellikle beklenir. İnsanlar böyle dönemlerde tasarruflarını güvenli limanlarda tutmak isterler. Tercih edilen seçenelerin başında elbette dolar başta olmak üzere yabancı para birimleri. Türk Lirası faiz oranları da oldukça düşmüş durumda. Bu durumda bir miktar tasarrufu olan vatandaş, haliyle dövize yöneliyor. Enflasyon yüksek seyrediyor, gelecek yıl alacağınız mal için TL değer yitirmiş olacak, ekonomik belirsizlikler fazla, dünya karışık bir dönemden geçiyor; dolayısıyla döviz talebi artıyor.
Ekonomi bilimi gereği bütün bu faktörleri birlikte değerlendirdiğiniz zaman, döviz talep edenlerin talep ettiği miktarın, döviz satmak istediği miktardan yüksek olduğunu görülüyor, buna bağlı olarak da kurlar yükseliyor. Kurların yükseliş nedeni, siyaseten söylenen ezberler içinde, dış güçlerin Türkiye’ye olan operasyonlarının sonucu olduğunu söylemek hiç doğru değil.

MB’NIN DÖVİZ REZERVİ YETERSİZ
Merkez Bankası’nın döviz rezervi de çok düşük, brüt rezervi 55-56 milyar dolar ancak; swaplar, döviz tevdiat hesapları karşılıkları düşüldükten sonra aslında net rezervi ekside. MB’nın ihtiyaç duyulması halinde, ihtiyacı olan dövizi karşılamasında sıkıntıları olduğu görülüyor. Bütün bunlara bağlı olarak, vatandaşın ve şirketlerin dövize yönelmesi kaçınılmaz oluyor. Almak isteyenlerin, satmak isteyenden fazla olduğu zaman da dövizin fiyatı yükseliyor. Yılsonuna doğru doları, bugünkü fiyatlardan satın almak hiç olası gözükmüyor.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın