İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Parıltım’ın iş güvenliği kadınlara emanet

Sanayi ve teknolojinin hızla gelişmesi, yeni iş sahalarının açılmasıyla birlikte yeterli önlemlerin alınmaması durumunda, çalışanların sağlığını ve güvenliğini tehdit eden sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Türkiye’de her altı dakikada bir iş kazası meydana gelirken, her iki buçuk saatte bir çalışan sakat kalıyor. Her altı saatte ise bir çalışan iş kazası nedeniyle ölüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre; Türkiye’de ölümlü iş kazası oranı İngiltere’den 15 kat fazla.

Daha mutlu bir toplum için

Türkiye bu karamsar tabloyu değiştirebilmek için önemli bir adım attı. 30 Haziran 2012’de yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanlar kanun kapsamına alındı. Böylece, işyerlerinde işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin çalıştırılması zorunlu hale geldi.  Artık şirketler daha güvenli iş yaşamı ve daha mutlu bir toplum için şirket çalışmalarını buna göre düzenliyor. Toplu yemek sektöründeki ilk üç firma arasında yer alan Parıltım Yemek de Türkiye’deki diğer şirketler gibi iş güvenliği ile ilgili düzenlemeleri yaptı.

Çalışanların yüzde 43’ü kadın

Günde 150 bin kişiye yemek hizmeti sağlayan, 2500 kişiyi istihdam eden Parıltım Yemek, iş güvenliğini kadınlara emanet etti. Çalışanların yüzde 43’ünün kadın olduğu Parıltım Yemek’in Müşteri İlişkileri ve Kurumsal İletişim Direktörü Büşra Aydın sadece gıda güvenliğiyle değil aynı zamanda iş güvenliği kültürü ile de şirketlere öncülük edecek bir kuruluş haline geldiklerini söyledi. Aydın “Firmamız iş güvenliği yönetim ekibi aynı zamanda operasyonla ilgili bilgi sahibi olan gıda mühendislerinden oluştuğundan, sürdürülebilir ve etkin çalışmalar gerçekleştiriliyor” dedi.

‘Bu bizim vicdani sorumluluğumuz’

Parıltım Yemek’te çalışanların iş güvenliği kültürünü oluşturmayı sadece yasal zorunluluk olarak görmediklerine vurgu yapan Büşra Aydın şöyle devam etti: “Tüm Türkiye’de bulunan operasyon birimlerimizde en küçüğünden en büyüğüne kadar çalışan sayısına bakmaksızın iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak için uzman ve hekimler görevlendirdik. Yasal zorunluluğumuz olmayan faaliyet alanlarımızda dahi çalışmalarımızı önceden başlattık. Vicdani bir sorumluluk içerisinde çalışanlarımızın karşılaşabileceği tehlikeleri doğru ve tam olarak tespit ederek, müşteri ile işbirliği yaparak koordineli bir şekilde güvenlik şartlarını oluşturmayı amaçladık.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

İlk yorum yapan siz olun

    Bir yanıt yazın