İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Ekonominin yumuşak karnı: Döviz kıtlığı’

Merkez Bankası Eski Başkanı Durmuş Yılmaz

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, küresel finansal piyasaların hala denge arayışında olduğunu ve  bu durumun Türkiye gibi dış finansman ihtiyacı yüksek ülkeler için risk oluşturduğunu söyledi. Olpak, şube açılışını yaptıkları

MÜSİAD, Afyonkarahisar’daki temsilcilik açılışının ardından, Uşak’ta da şube açtı. Açılış törenine AK Parti Uşak Milletvekilleri İsmail Güneş ve Mehmet Altay, Merkez Bankası Eski Başkanı Duruş Yılmaz, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, Uşak Valisi Mehmet Ufuk Erdem, Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Kuvvet, MÜSİAD Uşak Şube Başkanı Nuri Aslan, MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Abdurrahman Kaan ve Uşak halkı katıldı.

UŞAK’A KALKINMA RAPORU

Uşak Şube Açılışı ve Gala Programı’nda konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, Uşak’ın, tarihi boyunca bir sanayi ve ticaret şehri olduğunu, özellikle halı ve kilimlerinin, İzmir yoluyla, İngiltere ve Fransa’ya kadar ulaştığını söyledi. Şehrin, 10 bin kişilik istihdam ve 100 milyon dolar ihracat rakamıyla sanayi üssü haline geldiğini söyleyen Olpak, “MÜSİAD sürekli büyümenin her zaman yanında olacaktır. Yapacağımız çalışmaların ilk göstergesi olarak, Uşak Kalkınma Raporumuzu hazırlıyoruz” dedi.

DENGE ARAYIŞINDA FİNANSMAN AÇIĞI RİSK

Konuşmasında küresel ekonomi konusuna da değinen Olpak, şöyle devam etti: “ Küresel ekonomi ve finansal piyasalar 2008 krizinden bu yana hala denge arayışı içinde ve yaşanan dalgalanmalar, Türkiye gibi dış finansman ihtiyacı yüksek olan ülkeler için elbette bir risk oluşturuyor. Büyümenin sürdürülebilirliği açısından, finansman ihtiyacının karşılanması oldukça önemli. “

İŞİMİZİ DOLARA GÖRE AYIRLIYORUZ

Toplantıda konuşan Merkez Bankası Eski Başkanı Durmuş Yılmaz, Tanzimat’tan bu tarafa ekonominin, toplumun yumuşak karnının hep döviz kıtlığı olduğunu söyledi.  Döviz rezervinin önemine dikkati çeken Yılmaz, “Dünyanın hakimi biz olsak, başkasının rezerv parasıyla kendi birikimlerimizi oraya yatırmak yerine, kendi rezerv paramız olsa da döviz rezervine ihtiyacımız olmasa bu ideal bir çözüm. Ancak bugünkü dünyada böyle değil, bugün bir başka ülkenin parası dünyaya hakim ve dolayısıyla biz, işlerimizi o paranın inişine çıkışına göre ayarlıyoruz, yapıyoruz ve maalesef rezerv biriktirmek durumundayız. Dünyanın geldiği nota, içinde bulunduğumuz koşulları bunu böyle gerektiriyor” dedi.

Türkiye’nin döviz rezervinin 1970’li yıllarda 2.7 milyar dolar olduğunu ve bugün 100 milyar doları aştığına dikkati çeken Yılmaz, “Geçmişte niye biriktirilemedi de biriktirildi? Farklılıklar var, doğru. Kapalı ekonomi sermaye hareketlerine izin vermiyordu ama şu gerçek ki siz, kapılarınızı yabancı paraya açsanız da eğer içeride güven ve istikrar yoksa, reel faiz ne kadar yüksek olursa olsun yabancı ülkeye gelmiyor. Rezervlerimiz arkasında yatan unsur istikrar ve güven” dedi.

ABD ŞİRKETLERİNİN BANKALARDA 1.5 TRİLYON DOLARI VAR

Yılmaz, MÜSİAD’lı işadamlarına, “Siyasilerimizden seçim dönemlerinde yol, su, hastane isterken bence her şeyden önce istikrar isteyin” önerisinde bulundu. Bugün FED’in bilançosunun 4 trilyon dolara yaklaştığını, Apple şirketini bankada 149 milyar doları bulunduğuna işaret eden Yılmaz, “ABD şirketleri naktin içinde boğuluyorlar ve bugün ABD şirketlerinin 1.5 trilyon dolar fazla bankalarda paraları var. Yani un, şeker, yağ var ama bir türlü helva yapıp yiyemiyorlar. Çünkü güven yok. O nedenle ben diyorum ki siyasilerden yol, su, elektrik isterken istikrar isteyin, güven isteyin, hangi parti olursa olsun” önerisinde bulundu.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın