Turkcell Superonline 2 yılda fiber altyapıyı bitirecek

Turkcell Superonline Operatör İlişkileri ve Toptan Satış Yönetimi Direktörü Emre Erdem, İstanbul’un dünya haberleşme altyapısında bir merkez olması yönünde 2009’dan bu yana önemli adımlar atıldığını belirterek, “Önümüzdeki 2 yıllık süreçte bu dönüşümün tamamlanacağını düşünüyoruz” dedi.

Erdem, dünyanın başlıca telekom operatörlerinin bir araya gelerek, geleceğin altyapısına ilişkin öngörülerini paylaştığı Capacity Eurasia 2013’te, dünya üzerinde 70’den fazla operatörle anlaşması bulunan ve bölgesinde “operatörlerin operatörü” unvanını üstlenen Turkcell Superonline’ın fiber altyapı yatırımlarını anlattı.

Türkiye’de dünya ile aynı anda fiber internet çağını başlatan Turkcell Superonline’ın, sınır bağlantıları üzerinden Avrupa, Kafkasya, Asya ve Ortadoğu arasındaki telekomünikasyon hizmetleri ve transit veri trafiğinin taşınmasında önemli rol oynadığına işaret eden Erdem, bölgedeki son gelişmelerle birlikte istikrarsızlık yaşayan ülkelerden transit geçiş konusunda çekincelerin arttığını ve alternatif arayışlarının yoğunlaştığını kaydetti.

Bu noktada Türkiye’yi ve İstanbul’u bir merkez haline getirmenin önemini vurgulayan Erdem, şöyle devam etti:

“Bu yönde 2009 yılından bu yana önemli adımlar atıldı. Önümüzdeki 2 yıllık süreçte bu dönüşümün tamamlanacağını düşünüyoruz. Turkcell Superonline olarak bu süreçte yaptığımız yatırımlarla piyasada daha çok alternatif oluşmasına, fiyatların daha makul seviyelere ulaşmasına ve İstanbul’un dikkate değer miktarda trafiğe sahip oyuncular için daha güvenli bir nokta haline gelmesine katkıda bulunuyoruz. Ancak merkez haline gelmek için fiber altyapı yatırımlarımız tek başına yeterli değil. Veri merkezleri ve enerji konularında istikrar sağlanması, destekleyici politikalar oluşturulması, düzenlemeler açısından barındırma hizmetlerinde bazı kolaylıklar sağlanması gibi alanlarda da ilerleme kaydedilmesine ihtiyaç var. Barındırma hizmetleri konusunda uluslararası içerik oyuncularının Türkiye’ye gelişini mümkün kılmak için yasaları daha anlaşılır ve yurtdışındaki örneklere paralel olarak riskleri açıkça ortaya koyan şekilde düzenlemek büyük önem taşıyor.”

“Bölge, bütün trafiğin batıya aktarılmasını istemiyor”

Erdem, özellikle son 1,5 senede uluslararası veri merkezi gruplarının ve şirketlerinin Türkiye için analiz yaptırdıklarını ya da şirket aldıklarını belirterek, bunun İstanbul’un gelecekte üstleneceği merkezi role ilişkin pozitif bir işaret olduğunu vurguladı.

İstanbul’un bir merkez haline gelme potansiyelinde bölgenin bütün trafiğini batıya aktarma konusundaki isteksizliğin de rolüne dikkati çeken Erdem, “Bunun da iki ayağı var. Bir yandan bölge kendi içeriğini de üretir hale geliyor. Diğer yandan da Avrupa ve Amerika’dan gelen içeriklerin Türkiye’ye yerleşmesi sayesinde kitleye daha kaliteli ve çeşitli içerik sunulacağı düşünülüyor. Bu yönde bir talep de var. Son dönemde Tier-1 küresel IP ağı ile yaptığımız işbirliği sayesinde bu konuda bir talep olduğunu da görüyoruz. Deutche Telekom, GTT, Tata Telekom gibi operatörlerin T-1 omurgalarının Türkiye’den hizmet verir hale gelmesi yönünde önemli adımlar attık. Bu çalışmalarımız, Türkiye’nin bir merkez olarak potansiyelini ve bölgedeki oyuncuların buna inancını gösteriyor” diye konuştu.

Üs haline gelme konusunda Türkiye’nin rakiplerine de değinen Erdem, Sofya’nın düzenleme konusundaki rahatlıkları, hukuksal düzenlemeleri, transit fiyatları ve düşük transport maliyetleriyle bu yönde önemli bir çalışma içinde bulunduğunu; Dubai’nin de internet servis sağlayıcılar ve uluslararası oyuncularla geliştirdiği ortak projelerle bu yönde adımlar attığını anlattı. Emre Erdem, “İstanbul’da da bizim aksiyonlarımız açıkça görülüyor. Türkiye’nin içerik üretiminin çok arttığını görüyoruz. Örneğin, bugün Türk TV dizilerinin izlenme oranlarına bakıldığında Balkanlar’dan başlayıp, Kuzey Afrika’ya kadar gidebilen bir yapı söz konusu… İçerik konusunda uzun vadede operatörlerin kendi aralarında işbirlikleri geliştirebileceklerini görebileceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

Erdem, bugüne kadar yapılan fiber optik altyapı yatırımları sayesinde Türkiye’de otoyolların tamamlandığını belirterek, “Bu otoyollar üzerine geçmek için artık içerik sağlayan ağların nasıl oluşacağını, uluslararası oyuncularla nasıl işbirliği yapılacağını, Türkiye’deki yerel içerik sağlayıcılarının nasıl konumlandırılacağını ve operatörlerin bunlarla ilişkilerini ciddi bir şekilde değerlendirmek lazım. Bunun vazgeçilmez bir yatırım alanı olduğu belli. Birçok operatörün de CDN (content delivery network) ve veri merkezi altyapısına yatırım yaptığını görüyoruz” dedi.